Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 5-6 Şubat tarihlerinde Türkiye'ye geliyor.
O K U ....
Aslen Kırklareli’ye bağlı Babaeski'nin köyünden göç etmiş bir Rum ailenin torunu olan Yunanistan Başbakanı Çipras;
- Çok zengin bir ailenin çocuğu olmasına rağmen, hanımının isteği ile varoşlarda -Atina’nın Kipseli semtinin tepesindeki Uyum Sokağı’nda- 7 katlı bir binanın çatı katında 70 m2 lik iki odalı birde evde yaşamış ve halen devletin resmi konutunda değil babasından miras kalan yine Kipseli semtindeki daireyi satıp şimdi yaşadığı daireyi satın alarak orada oturuyor.
Bir komşusu, “Seçimin ertesi günü elinde çöp poşeti ile çıktı. Çöpü bidona attı. Arabasına binip gitti” diye anlatıyor..
-Başbakan olunca devletin hizmetine verdiği üç uçağı satmıştır.
-Resmi makam araçlarını satmış, kendisi motosiklet kullanmaktadır.
-Beni “başbakan yapan halkımdan mı beni koruyacaklar” diyerek korumalarını kaldırmıştır.
-Bakanlar; görevlerine taksiyle toplu olarak gitmekteler, taksi ücretini devlet ödüyor.
-Kilisenin ödeneklerini kesiyor, “devletin onlara değil onların devlete katkıda bulunmaları gerekmektedir” diyor.
-Gümülcineye geldiğinde halkla kol kola girip sohbet etmiştir. Gittiği her yerde halkın her kesimiyle sohbet edip görüşlerini sormaktadır.
-Yunanistan'da eğitim ve sağlık tamamen parasızdır. Başarısız öğrenciye okulda ücretsiz ders verilmektedir
- Aynı zamanda Yunanistan Komünist Gençliği üyesi olan Çipras ve 1987 yılında lisede tanıştığından buyana hayat arkadaşı; elektrik ve bilgisayar mühendisi Beti ( Peristera Baziana) en başarılı gençlerin okuduğu Atina Teknik Üniversitesi mezunudurlar.
Çipras ile resmen evli olmayarak Birlikte yaşama sözleşmesi imzalayan genç bayan Beti, çocukluk (lise) arkadaşını coşkuyla anlatmakta, hayranlığını gizlememekte..Çocuklardan büyük olanın adı Fivos-Pavlos, küçük olanın adı ise Latin devrimci gerilla Ernesto Che Guevera’dan esinlenmiş; Orfeas-Ernesto..
- Bize hayal gibi ve inanılmazı olan bu devlet adamını Rusya’nın Osmanlı yönetimindeki Hıristiyan Ortodoksları kışkırtma çabasının sonucu bizden sadece 189 yıl önce ayrılan ve Avrupaların desteği ile toprak genişleterek varlığını sürdüren Yunanistan yetiştir.
Rusya’nın zaferi ile sonuçlanan savaşın sonunda imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) ile Osmanlı topraklarındaki Ortodoksların hamisi haline gelen Rusya’nın Yunanistan’ın bağımsızlığına giden süreci başlatır ve içeriden dağılma başlar.
Küçük Kaynarca Antlaşması, başta Yunanlılar olmak üzere Osmanlı hakimiyetindeki Hıristiyan azınlıkların bağımsızlık hareketlerine giden süreci başlaması neticesinde
ve 1815 Viyana Kongresi ile Avrupa’da ortaya çıkan Kutsal İttifak’a Fransa’nın da katılmasıyla Rusya’nın Osmanlı Ortodoksları üzerinde artan etkisini dengelemek amacıyla Fransa ve İngiltere de Yunanlıların bağımsızlık yönündeki taleplerini desteklemeye başlamasıyla Avrupa’dan da siyasi ve silah desteği bulan Yunanlılar; Atina yakınında küçük bir kent olan Navplion’daki Osmanlı garnizonunun basılmasıyla 25 Mart 1821’de başlayan Mora İsyanını başlatır. 1821 yılında Yunan Krallığı adıyla kurulur. İlk Yunan kralı ise Bavyeralı bir aristokrat aileden gelen Bavyera kralı I. Ludwig'in ikinci oğlu Otto isminde bir Alman olmuştur. Böylece batılı devletler bölgedeki yönetim anlayışının hem öğrenilmesini hem de kendi kontrolleri altında gelişmesini sağlamaya çalışmışlar.Ancaak, Osmanlı, bunu tanımaz isyanı bastırır.
İngiltere, Fransa ve Rusya Mora İsyanı’na direk olarak müdahalesi ve İngiliz, Fransız ve Rus donanmalarının Akdeniz’e hareket ederek Mora Yarımadası’nı ve Navarin’deki Osmanlı donanmasını kuşatarak 20 Ekim 1827’de Navarin’de Osmanlı donanmasının tamamını yakmalarını müteakiben Avrupalı devletlerin de desteğiyle
400 yıl boyunca Osmanlı Devleti’nin bir sancağı olarak varlığını devam ettiren bir Osmanlı tebaası, Yunanlılar;
3 Şubat 1830 da İngiltere, Fransa ve Rusya’nın korumasında sadece Mora ve Atina bölgesinde küçük bir devletçik olarak Osmanlıyı oluşturan milletler içinde da ilk defa Yunanlılar bağımsızlıklarını kazandılar.
Sonraki dönemde Osmanlı, bu günkü Yunanistan’ının büyük kısmını oluşturan ; Orta Yunanistan, Tesalya, Selanik, Girit, Midilli, Sisam, Batı Trakya gibi bölgeleri de vermek zorunda kalmıştır.
- Hırsızlığı, çalması, çırpması, iltiması ve hiç bir kompleksi olmayan Çipras, ATEİSTtir.
26 Ocak 2015 tarihinde Yunanistan Başbakanı olan Çipras, yasalara göre kabineyi kurarken papaz huzurunda İncil'e el basarak yemin etmesi gerekiyordu. Din ve AB dahil her türlü kurumu reddeden Ateist lider Alexis Çipras'ın ne yapacağı merakla bekleniyordu. Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) genel başkanı Çipras, Başpiskopos Leronimos’u ziyaret ettikten sonra yalnızca politik yemin etti ve görevine başladı. Çipras'ın bu hamlesi 150 yıllık ülke tarihine bir ilk olarak geçti.
AB ye karşı yola çıkan ancak "Avrupa Birliği'nin çok daha ağır şartlarını kabul eden " ve bu yüzden de Çipras'ın hayat arkadaşı Beti'in (Peristera Batziana) de isyan bayrağını açarak Yunanistan'la AB arasındaki imzalanan anlaşmaya karşı çıktığı için evi terk ettiği iddia edildi.,.
20 Ağustos 2015 tarihinde, ekonomik nedenlerden dolayı erken seçim yolunu açmak için istifa etti. Yenilenen seçimlerde en yüksek oy alarak tekrar Başbakan koltuğuna oturdu.
...............................
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Atina'yı ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmede, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verilmesi gerektiğini söyledi. Çipras, "Türkiye'nin AB üyeliği hem Türk halkının yararına olacak hem de bölgedeki istikrarın sağlanması için önemli olacaktır" dedi.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, “Türkiye hesap edilmesi gereken bir ülke.” dedi.
“Türkiye hesap edilmesi gereken bir ülke. Türkiye 3,5 milyon Suriyeliyi bulunduran bir ülke. Bunun için saygıyı hak ediyor. Aynı zamanda, takdir edersiniz ki, AB ve Türkiye arasındaki göçmen anlaşmasının uygulanmasında da belirleyici rol oynuyor.”
“Türkiye bölgede kritik ve güçlü bir ülke. Bu dönemde önemli sorunlarla karşılaşıyor. Suriye’deki savaş operasyonlarına karışmış bulunuyor. ”
...........
Not:
1. Çipras
2. Çipras'ın evi
3.İlk Yunan kralı, Bavyeralı bir aristokrat aileden gelen ( Bavyera kralı I. Ludwig'in ikinci oğlu) Otto isminde bir Alman
4- Yunan Başbakanı Koletis’in eline tutuşturdukları tabloda Yunan Kralı seçtikleri Otto’yu Yunanlılara takdim ettirmelerini gösteren gravür..Ne kadar ibret verci değil mi... Zorla bir ülkeden toprak koparıyorlar ve başına da o halkın tanımadığı kendilerinden birini dikiyorlar...Sonraki dönemde ise o halk içinden yetiştirdiklerini atıyorlar..
