libya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
libya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz, 2020

"MAREŞAL" ve de “SULTAN “ ; "GAZİ" Recep Tayyip ERDOĞAN…

.


"MAREŞAL" ve de “SULTAN “ ;  "GAZİ"  Recep Tayyip ERDOĞAN…


“SULTAN “Erdoğan “MAREŞAL”dir..
Zira..
Girdiği tüm siyasi meydan savaşlarını
ABD/Batı ile PKK maşası kullanılarak yapılan HENDEK savaşı
Ve de 15 TEMMUZ askeri meydan savaşına komuta ederek kazanmıştır..
Üstelik ..
Bu gün;
Çakma Maraşal Kamal’ın kaçtığı çekildiği ..
Irak da ..
Barış Pınarı (Aynel Arap)
Fırat Kalkanı, Afrin savaşlarını kazanarak
İddlip’de
Misak-I Milli bölgesindedir..
Ve de donanmalarımızla  asırlar sonra Akdeniz’de BAYRAK sallamakta
Tüm varlığımızla Libya da, Kuzey Afrika’dadır..
Ve de İngiliz, Fransız işgalci Haçlıların yapamadığını onlar adına yaparak Ayasofya’ya kilit vuran Çakma mareşalin kararını yırtıp atarak pagan mabedinden İslam mabedine çeviren Jüstinyen ve de Fatih’in arzusu milletin isteğini yerine getirerek AYASOFYA’yı tekrar “İSLAM MABEDİ “yaparak milletin gönül tahtına oturan “SULTAN” Erdoğan MAREŞALdir..
"GAZİ" dir..
Zira...
Başta 15 TEMMUZ olmak üzere
girdiği bir çok mücadelede direk CANINA kast edilmiştir..
Dolayısıyla resmi değil  "Hükmü GAZİ " dir
Mübarek ola
12 Temmuz 2020

NOT:
a- Müşir/Mareşal; iki meydan savaşından zaferle dönen veya bir savaşta pekçok cepheyi birden idare ederek zafer kazanan, denizde ve havada da eşiti bir başarı gösterenlere verilir.
b- Türk Silahlı Kuvvetlerinde resmi unvan için en az orgeneral (denizci ise oramiral) rütbesine sahip subaylara, T.B.M.M. tarafından verilen bir askeri rütbedir. Bu rütbe yukarıda belirtilen şartlar haricinde süre beklemeyle kazanılamaz. Deniz kuvvetlerindeki eşiti Büyükamiral dir.
Müşîr, 1923-1934 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti'ndeki en yüksek askerî rütbedir. 26 Kasım 1934 tarihli 2590 sayılı Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Hakkındaki Kanun'un üçüncü maddesi gereğince kaldırıldı ve Müşir rütbesinde olanlara Mareşal denmesine karar verildi.
yukarda ki yazımızın şuan meriyette olan resmi kanundaki tarifle ilgiis olmayıp, "a" maddesindeki tarife uyan gerek biizm tarihimizdeki gerek dünyada uygulanan anlamda izafi olarak yapılmış bir yorumdur.
b- SULTANLIK, resmi "padişah, kral" anlamında olmayıp tıpkı alman başbakanlarının kullandığı ŞANSÖLYE gibi
yada batılı devletlerde İngiliz ve İspanyol devlet idarecilere verilen unvan gibi
Dünyanın saygı duyduğu insan, yönetici anlamında kullanılmıştır..
Böyle biline..















 

 

 

 


03 Mayıs, 2020

KADDAFİ, -son görevini yaparak Irakı işgal ettiren - SADDAM GİBİ ÇANAK TUTUYOR.. Fırsat bilen AMARİKA, İŞGALE HAZIRLANIYOR

KADDAFİ, -son görevini yaparak Irakı işgal ettiren - SADDAM GİBİ ÇANAK TUTUYOR.. Fırsat bilen AMARİKA, İŞGALE HAZIRLANIYOR


 Amerika, İngiliz, Fransız ve İtalya koalisyona hazır İşgale hazırlanan savaş gemileri Libya'ya yaklaşıyor.............. LİBYA'DAKİ BİR TÜRK MÜHENDİSİN AĞZINDAN GERÇEKLER..! "ABD'NİN PLANI NATO'YU KULLANIP LİBYA'YA GİRMEK"

Necati Çavdar
KADDAFİ, -son görevini yaparak Irakı işgal ettiren - SADDAM GİBİ ÇANAK TUTUYOR..
Fırsat bilen AMARİKA, İŞGALE HAZIRLANIYOR
Amerika, İngiliz, Fransız ve İtalya koalisyona hazır
İşgale hazırlanan savaş gemileri Libya'ya yaklaşıyor..

....................
Necati Çavdar

Fotoğraf açıklaması yok.
TAPUNA SAHİP ÇIK
LİBYA'DAKİ BİR TÜRK MÜHENDİSİN AĞZINDAN GERÇEKLER..!
"ABD'NİN PLANI NATO'YU KULLANIP LİBYA'YA GİRMEK"
-----------------------------------
ÜLKEYİ ÇOK İYİ BİLEN TÜRK MÜHENDİSİN YAZDIKLARINI DİKKATLE OKUYUNUZ VE LÜTFEN PAYLAŞINIZ.
----------------------------------
Yıllardır Türkiye'nin inşaat başta olmak üzere birçok sektörüne iş saglayan Kuzey Afrika
ülkesi Libya bir iç savaşın eşiğinde.
Tunus'ta başlayıp Mısır'da devam eden
olayların nereye sıçrayacağı çok da belirsiz
değildi. Daha Mısır olayları yeni
başlamışken, Libya'da henüz hiçbir olay
olmamışken, Amerikalıların çanak anten üzerinden
uydu bağlantısıyla internet çözümü
pazarlamasına girmeleri yeni hedefin Libya olduğunun
ipuçlarını vermişti. "-Birkac haftaya kadar
olaylar sebebiyle Libya'nın internet ve telefonları susacak,
simdiden size uydu internet sistemi satalım!!)
Libya'da yaşayan, orada iş yapan tüm yabancılar
çok iyi bilir ki, Libya'da muhalefet yapacak sosyal bilince sahip
organize bir kitle yoktur. Ülkede birçok kamu hizmeti ücretsiz
olarak, veya sembolik fiyata devlet tarafından
sağlanmaktadır. Halk oldukça mütevazi sayılabilecek
şartlarda yaşamaktadır. Eğitim seviyesi görece
düşük, buna karşılık rahat ve huzurlu, biraz da
fazla çalışmayı sevmeyen insanların ülkesidir Libya.
Ülke; oldukça karmaşık bir demografik yapıya sahiptir.
Ülkede aralarında bir çeşit paylaşım
sağlamış olan kabileler, en büyüğü
Kaddafi'nin ailesi olmak üzere aileler söz sahibidir. Her
türlü muhalefet yasaklanmıştır. Halk çok büyük
oranda apolitizedir. (Politikayla ilgili bilgi ve haber kaynakları kaldırıldığı
için bilinçli ve aktif rolü olamıyor.)
Diğer taraftan resmin tamamını görmek gerekir: Libya
yıllardır kapısını Batılı sömürgecilere kapalı tutmuştur. Kendi petrolünü
kendisi satmakta, buradan saglanan parayla altyapı
yatırımlarına hızla devam etmektedir. Ne ilginç bir
çelişkidir ki, Libyanın petrol gelirinin, kendisinin en
büyük düşmanı ABD'nin sayesinde arttığı
söylenebilir. Çünkü, 2.Irak savaşı sonrasında
hızla yükselen petrol fiyatları sayesinde Libya'nın
yıllık petrol geliri 50 Milyar Dolar seviyesine
çıkmıştır. Bu sayede ülke hızla gelişmeye,
otoyollar, havaalanları, üniversiteler, hastaneler, enerji
tesisleri, arıtma tesisleri, oteller, alışveriş
merkezleri, demiryolları yapımına
başlanmıştır. Büyük inşaat projelerinin
büyük bir kısmı Turk İnşaat Firmaları
tarafından yapılmakta, dolaylı olarak, Türkiye'den
milyarlarca dolarlık malzeme ihracı sağlanmaktadır.
Pastanın inşaat açısından büyük dilimini alan
Türkiye için Libya, vazgeçilmez bir pazar ve iş
alanıdır. Binlerce Türk işçisi ve Mühendisi
için kazanç kapısıdır. Lezzetli Libya
pastasının diğer büyük dilimi
İtalya'nındır. Hem tarihi bağlar, hem de
coğrafi yakınlık sayesinde İtalya Libya'nın en
büyük tedarikçilerinden birisidir. Denizaltı petrol ve
gaz boru sistemi ile Libya'nın avrupaya sattığı enerji
İtalya üzerinden dağılmaktadır. İtalya ayrıca
kaliteli inşaat malzemeleri ile Libya pazarında lider
durumundadır. Son yıllarda özellikle telekomunikasyon
alanında dünya devi Çin firmaları Libya haberleşme
altyapısının donanım ve yazılım
ihtiyacını sağlamaktadır. Mevcut iki GSM
operatörün teknik altyapısı (Libyana ve Madar) Çinli
firmalar tarafından kurulmuştur. Kore'li ve Hintli
firmaların üstlendikleri büyük inşaat projeleri ve
Rusya ile yapılan askeri ve demiryolu projeleri de bu resme
eklediğimizde, Libya'nın büyük projeleri hakkında
genel bir fikir edinmiş oluruz.
Dikkat edilecek olursa, İngiltere, ABD, Fransa bu pastadan hemen
hemen hic pay alamamaktadırlar.
Kasabın önünde bekleyen kedi durumunda kalmak…
Her ne kadar az sayıda petrol firmaları çölde faaliyet
göstermekte ise de çok sınırlı olan bu faaliyetler
herşeye sahip olmaya alışkın, doymak bilmez ABD ve
İngiliz petrol firmalarını yıllardır rahatsız
etmektedir. BOP'da ikinci perde. Açılış
Tunus'la başladı. Çok güzel bir göz boyama.
Hiç petrolü olmayan, tarım ve turizm ile geçinen bu kuzey
afrika ülkesi başlangıç için ideal bir seçim.
Öyle ya, doğrudan Libya'da böyle bir
kışkırtmaya girmek yerine dünya ve Libya
kamuoylarını olaya alıştırmak ve
ısındırmak lazim. Denilebilir ki, eğer Tunus halkı
bu süreci iyi yönetebilir ve hazır bir diktatörden
kurtulmuşken ülkeyi düze çıkaracak
başarıyı yakalayabilirse, bunu ABD'nin Libya petrolü
üzerindeki azgın isteğinde Tunus'a piyon rölü
vermesine borçlular. Tunus ve Mısır'daki olaylar
kamuoyunu öyle alıştırdı ve ısındırdı
ki, evet artık Libya'ya sıra gelebilirdi. Olayların
öncelikle Trablus'a 1100 km uzak olan Bingazi'de
başlatılması çok akıllıca. Hem ülkenin en
büyük 2. Kenti hem de Kaddafi'nin ana üssü
Trablus'tan, ve doğduğu kent olan Seret'ten
(Kaddafinin doğum yeri, en güçlü olduğu şehir)
müdahale edilemeyecek kadar uzak. Olayların çok önceden
beri planlandığı ve hazırlık yapıldığı belli.
Kitlelerin üzerine ateş açan askerlerin acemiliği ve
eğitimsizliği de provakatörlerin ekmeğine yağ
sürünce, ateş birkaç günde bacayı sardı.
Şimdi dünya kamuoyunun dikkati, ABD'nin Libya petrolünden
aslan payını almak için oynadığı bu oyunu görmek
yerine, Kadafi'nin paralı askerlerinin aldığı
maaşlara çekiliyor. Ekranlarda "afrikalı lejyoner
dehşeti". Konun özünü görmek istemeyen gazetelere
fotoroman fırsatı. "Meydanlar ceset doldu"…
Evet, Kaddafi'nin uyguladığı taktik, insanların hedef
gözetilmeden vurulması, kabul edilebilir değil. Fakat,
olayı Kaddafinin paralı askerlerinin cinayetleri penceresinden
görmek at gözlüğünden bakmaktan farksız.
Irak'ta yüzbinlerce sivili öldüren Amerikanın
paralı askerlerinden hiçbir farkları yok.
ABD'nin plani belli ki, olayların iyice tırmanmasını
bekleyip, NATO'yu da işin içine sokarak insan hakları
gerekçesiyle Libya'ya girmek. Nedense ABD Irak'ta
insanları öldürürken, Amerikanın paralı askerleri
Bağdat Müzesini talan ederken, binlerce Iraklı kadına
tecavüz ederken, insan hakları diye bir kavram yoktu.
İşin ilginci, bizim TV'lerin ve gazetelerin de olayı
"Kadafi'nin paralı askerlerinin vahşeti"
perspektifinden gormeye devam etmesi. Bol sömürüler…
Peki, bundan sonra Libya Türkiye için önemli pazar olmaya devam edecek mi?
Türk Firmaları aynı kolaylıkla Libya'da
iş alabilecek mi? Bunun için çok erken. Ama, taşlar
yerine oturduktan sonra Libya'da ana yüklenici olmaya devam
etmek yerine "Amerikalıların taşeronu olmaya
çalışma" durumunda kalabilirler.
Yorumlar
  • Salih Sefer hocam zaten kimse söylemesede bunlar biliniyor gözleri türkiyeyi geçip madenlerin üzerine ve petrolün üzerine oturmak
    1
     
  • Necati Çavdar Eyvallah , ozanım..
     

07 Aralık, 2019

İngiliz Muhalefet ve İşi Partisi lideri Jeremy Corbyn, İNGİLİZ, katliam ve soykırımı KINANMALI

İngiliz Muhalefet ve İşi Partisi lideri Jeremy Corbyn, İNGİLİZ, katliam ve soykırımı KINANMALI

İNGİLİZ, katliam ve soykırımı KINANMALI
Britanya İmparatorluğu'nun neden olduğu ölümler, tıpkı Stalin’in sebep olduğu ölümler gibi kınanmalı
"Hindistan alt katısındaki (Hindu ve Müslümanlara) İngiliz işgal uygulamaları sonucu 19. yüzyılın sonlarında 29 milyon, 1943'te de 3 milyon insanın öldürüldü"
12 Aralık seçimlerine hazırlanan İngiltere de İngiliz işi partisi başkanı ve Muhalefet lideri Jeremy Corbyn, Kasım ayı sonunda açıkladığı Emeğin manifestosunda “Britanya İmparatorluğu'nun kötü mirası içine resmi bir soruşturma yürütmek için söz verdi..
Hindistan alt ve Afrika'da İngiliz İmparatorluğu'nun halkları, ülkeleri bölmek ve işgal taktikleri hakkında UK vatandaşları bilgilendirmek için aba sarf edeceğini açıkladı.
Hindu-Müslüman çatışmasına İngiliz etkisi..
Hindistan alt ve Afrika'da İngiliz İmparatorluğu'nun halkları, ülkeleri bölmek ve işgal taktikleri ..
Ortadoğu genelinde yaşatılan ve günümüze kadar devam eden çatışma ve istikrarsızlığın sebebi Sykes-Picot anlaşması ..
Malaya ,
Ace ,
Kenya'nın Mau Mau ayaklanması ,
Süveyş Krizi, ya da Kuzey İrlanda..
Irak'ın işgali,
Libya'nın yıkılması,
Suriye ve Ukrayna'daki iç savaşlar..
İçin komisyon kurulmasını istedi..
……
Bu konuyu ele alan Tomasz Pierscionek in RT News de yer alan makalesini dikkatlerinize getiriyoruz.
Makalenin orijinali aşağıdaki bağlantı da bulabilirsiniz..

……………………
SSCB’yi Stalin’in diktatörlüğündeki ölümleri kınayan Batı tarihçileri, Hindistan’ın alt kıtasındaki mühendislik kıtlıklarında olanlar da dahil olmak üzere İngiliz yönetimi altında ölen milyonlara dikkat çekmelidir.
İngiltere genel seçimleri bir hafta ötede ve dörtte birinin birkaç milyardere ait olduğu bildirilen ülke medyasının önemli bir kısmı, bir İşçi Partisi zaferini her ne pahasına olursa olsun önlemek için Jeremy Corbyn'in kirini kazan işinde zor. Bununla birlikte, bu yokuş yukarı görev zorlaşıyor, çünkü son anketler Sıkça Atıftan İşçi Adaylığı konusunda öne sürülen Muhafazakâr liderliği hızla azalıyor. Bay Corbyn'in, belki de bir azınlık hükümeti başında, İngiltere'nin bir sonraki başbakanı olma olasılığı, isteksizce kabul edildi.
İngiliz işi partisi başkanı ve Muhalefet lideri Jeremy Corbyn, Kasım ayı sonunda açıkladığı Emeğin manifestosunda “Britanya İmparatorluğu'nun kötü mirası içine resmi bir soruşturma yürütmek için söz verdi
Corbyn, daha önce İngiliz sömürgesi altındaki bölgelerde yaşanan şiddet ve katliamlara katkımızı anlamak için ” soruşturma komisyonu kurarak
“ Tarihsel adaletsizlik,
Sömürgecilik
Ve
Katliam iddialarında çıkacak sonuçları ve
İngiliz İmparatorluğu'nun rolünü ulusal müfredatta yer verere gelecek nesillere öğretilmesinin” sağlanacağını vaad etti.
Hindistan alt ve Afrika'da İngiliz İmparatorluğu'nun halkları, ülkeleri bölmek ve işgal taktikleri hakkında UK vatandaşları bilgilendirmek için aba sarf edeceğini açıkladı.
Hindu-Müslüman çatışmasına İngiliz etkisini
Ortadoğu genelinde yaşatılan ve günümüze kadar devam eden çatışma ve istikrarsızlığın sebebinin Sykes-Picot anlaşması olduğunu söyleyerek
Bunu yaparak, halkın geçmiş eylemlerin mevcut gerçeklikleri nasıl etkilediğine dair daha iyi bir anlayış kazanmalarını sağlayabilir ve sırayla çağdaş politikacıları hesaba katma konusunda daha istekli olmalarını sağlayabilir, böylece geçmiş hatalar tekrarlanmaz. İspanyol filozof George Santayana'nın dediği gibi: “ Geçmişi hatırlayamayanlar bunu tekrarlamaya mahkumdur .”dedi.
Bazı sağ kanatçılar, Corbyn'in manifestoda verdiği sözü, siyasi anlayışıyla reddetme konusunda hızlı olabilir.
Brexit Partisi lideri Nigel Farage , Corbyn’nin gerçeklerle yüzleşme vaadi karşısında “ İnsanların 300 yıl önce yaptıkları için özür dilemem gerektiğini düşünmüyorum.
Farklı bir dünyaydı, farklı bir zamandı . ” Dedi ..
Yine de, imparatorluğun çıkarlarını korumak adına yapılan şiddetin bir kısmı, bazılarının yaşadığı hatıralarda yaşanmış olan, tam olarak eski bir tarih değildir.
Malaya ,
Ace ,
Kenya'nın Mau Mau ayaklanması ,
Süveyş Krizi, ya da Kuzey İrlanda'ya İngiliz askerlerinin konuşlandırılması birkaç örnektir.
Entelijansiyanın kesimleri aynı zamanda Corbyn'in manifesto sözünde, yani İngiliz İmparatorluğunu hala İngiltere'nin mirası ve dünyaya 'armağan' olarak gören akademisyenler konusunda rahat hissedebilir. Buna ek olarak, modern Britanya’yı (ve genel olarak Batı’yı), ne olursa olsun, “insan hakları” ve “demokrasinin” tartışılmaz bir hakemi ve “insan hakları” ile “demokrasinin” tartışılmaz savunucusu kılan kültürel bir üstünlüğe sahip olduğunu düşünenleri de içerir.
Irak'ın işgali,
Libya'nın yıkılması,
Suriye ve Ukrayna'daki iç savaşlar Batı müdahalesinin birkaç tezahürüdür.
Bazı Batılı tarihçiler, Stalin'in diktatörlüğü altında ölen milyonlarca insan için SSCB'yi kınadılar ve bu mağdurların önemli bir kısmı kıtlık dönemlerinde yok oldu. Eski Sovyetler Birliği'nin halkı, diğer ülkeler gibi, tarihleriyle de anlaşmaya varmak zorunda. Bu arada, Batılı tarihçiler, kendi yakın tarihleri için de yaşananlara ışık tutmalı ..
Hindistan alt kıtasındaki İngiliz palanları sonucu yaşanan açlık ve kıtlıklarla 19. yüzyılın sonlarında 29 milyon, 1943'te 3 milyon insanın daha öldürüldüğü bildirildi.
Hindistan alt kıtası, Britanya yönetimi altındaki bölgelerden sadece biriydi ve yukarıda belirtilen ölümler, işgal kuvvetleri tarafından şiddetle öldürülenleri içermiyor. Sınırlarını ve komşu ülkelerin nüfusunu etki alanı altında tutan SSCB'nin aksine, İngiltere (II. Dünya Savaşı sonrası emperyalizm batonunu teslim ettiği) Amerikan İmparatorluğu ile birlikte Antarktika hariç hemen hemen her kıtaya müdahale etti.
Modern zamanlarda, ABD’nin öncülüğünü yaptığı NATO imparatorluğunun bir parası olan Birleşik Krallık’ı görüyoruz, Batı hegemonyasına katılmayı reddeden ülkeleri kınıyor.
İngiliz İmparatorluğunun yaptı kıyım ve dayatmalar için özür dilemeyenler ;
Bu zoorala metotlarıyla işgal ettikleri yerlerde demiryolları, altyapı, eğitim, kriket gibi serbest ticaret ve düzen (örneğin Pax Britannica) gibi ' ilerleme ' getirdiğini iddia ediyorlar . Bu 'armağanların' işgal altındaki ülkeler tarafından takdir edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu akıl yürütme çizgisi tehlikeli bir emsal teşkil eder.
Örneğin, Stalin'in destekçileri, daha sonra Nazizmin yenilmesinde büyük bir rol oynayan az gelişmiş bir ulusun hızla sanayileşmesini ve bunun yerine, milyonlarca rütbe ve dosya askerinin, subaylarının ve komutanlarının kendisine ait bir onur bahşetmesiyle, despotizmine dikkat çekiyorlar. Kızıl Ordu.
İngiliz İmparatorluğu döneminde, diğer Avrupa imparatorluklarında ve birçok diktatörlükte olduğu gibi, emekçi halkın çoğunluğu emperyalizmin yağmalanmasıyla kişisel olarak zenginleşmedi ve onların soyundan gelenler, eski egemen sınıfın eylemleri için suçlanmamıştı. Bununla birlikte, bir kişinin tarihini öğrenmek, şimdiki zamanı anlamak, günümüz liderlerinin hesaba katılmasını sağlamak ve aynı hataların tekrarlanmasını önlemek için ilk adımdır.
.............................................
İşçi Partisi ve muhalefetteki lideri Jeremy Bernard Corbyn:
1949 doğumlu ingiliz işçi partisi üyesi sol görüşlü siyasetçi Avam kamarası üyesi..1983'den beri islington north bölgesinden parlamento üyesidir




RT.COM
Western historians who condemn the USSR for the deaths under Stalin​’s dictatorship should shed a spotlight on ​the millions who died under British rule​, including those in engineered famines across the Indian subcontinent.


https://www.rt.com/op-ed/475113-british-empire-colonial-stalin-deaths/?fbclid=IwAR1DzZei0LaxLTL4priSNFHQFyVibHx8I4oEuyJLPmTUU1ZjBdkZDH8kxlg

//////////////////////////////////////////////////////////////////

İngiltere'nin, Britanya İmparatorluğu altında yürütülen yüzlerce yıldır vahşilikten dolayı özür dilemesi ne olurdu?

Darius Shahtahmasebi
Darius Shahtahmasebi
Orta Doğu, Asya ve Pasifik bölgesindeki ABD dış politikasına odaklanan Yeni Zelanda merkezli bir hukuk ve siyaset analisti. İki uluslararası yargı alanında avukatlık yapmıştır.

kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar

  https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700...