NECATİ ÇAVDAR 'IN OBASI : 1

11 Nisan, 2019

BAYRAĞIMA DOKUNMA…

Bayrak;
Devletlerin resmi flamasıdır.
Ancak..
Bayrak, milletin simgesidir.
Zira devletler Bayraklarından vaz geçebilir, onu indirebilir.
Fakat devlet indirse bile millet, gönlünde taşır.Onu yüceltecek olan devlet değil millettir.
O itibarla Bayrağa hiç bir sembol, resim ya da yazı konmamalı. Kimileri KAMAL efendiyi koymuşlar.
KAMAL kim?
Önemli olan milletir.
KAMAL olsa olsa CHP nin genel başkanı. Ki CHP, milletin önüne konan ilk sandıkta fikir ve uygulamaları ile millet tarafından sandığa gömülen ve darbesiz, baskısız dönemler hariç hiç bir zaman milletten iktidar alamamış bir azınlık partisi.
KAMAL , onun değişmez genel başkanı olarak CHPnin milletin bağrına saplanmış işgalin altı oku konumundaki "altı ok"lu flamasına yakışır...
Zira o Bayrak, sadece "Türkiye"de de yaşayanların değil cihan şümul bir coğrafyanın bayrağı.
Onu İngiliz ve Fransız'ın çizdiği, Rus'un dayattığı sınırlara hapsetmenin de anlamı yok...
Bayrağın taşıdığı ruh ve anlamın göstergesi olan sembolleri; kimileri değiştirelim demişti. Hıristiyanlığın sembolü “Hac” koymayı bile düşünmüşlerdi.
Sanki onu çağrıştırırcasına “TC” yazmanın anmalı ne?
Çünkü tüm Milletlerin bayrağı saf olarak görüldüğünde zaten o milletleri çağrıştırır..
Onu gören ne olduğunu anlar..
Ülkeler ve milletler zaman zaman sıkıntılı anlar yaşar.
Şimdi Lozan’dan buyana yaşadığımız “Fetret devri” gibi..
Milletler bunu zaman içinde atlatırlar.
Fakat sıkıntıdayız diye Bayraklarını değiştirmezler. O’na ek ve ilave yapmazlar.
Bunu vatanseverlik hatta milliyetçilikten öte “ırkçılık” belası ve hastalığı ile yapanlar bile “büyük tuzağa” düştüklerinin farkında olmalı.

Bayrak ;
Kimi zaman, Al olmuş…
Kimi durumda, yeşil
Kimi çoğrafyalar da mavi
Kimi zaman savaş sahaların da da siyah
Ama simge değişmiyor..
“Hillal ve yıldız..”
Bütün bir milletin ve coğrafyanın bayrağına kavmiyet,ırkçılık nispet edenler eserleri ile övünebilir
Kendini farklı sanan emperyalist maşası diğer ırkçılar, kimi simgeleri "bayraklaştırma" peşinde..
Bizdeki "sözde Türkçü" millet düşmanı ama emperyalist maşası Kemalist ateistler, yaptıklarından utanmadan "bu bayrak da nereden çıktı?" diye millete tafra atıyor.
Kuzu postuna bürünmüş, "ingilizin" yaptığı bölücülüğe sımsıkı sarılan Edepsizler; ikiliği bilerek/bilmeyerek siz çıkarttınız/çıkarttırdınız..
Şimdi de kalkıp güya bölücülük telike ve tehdidine karşı güya birliği temsil edecek diye Bayrağa kimi KAMAL kimi de hac simgesi gibi “T.C” ilavesi yapıyor.
Kimi bunu sırf sevgisinden iyi niyetinden yapmakta.
Ancak Cehennemin yollarıma da “iyi niyetle” taşlar döşenmekte..
Siz iyi niyetli olabilirsinzi, ma kötü niyetliler yol alır.

Bayrağa dokunmamalı dokundurmamalı…
Sözün özü

Bayrak saf ve temiz kalmalıdır.
Hür bir şekilde dalgalanmalıdır.

///////////////////
Bayrak
Devlete kızıp bayrağımızı indiriyorsunuz
Siz, hiç uğruna kendinizi kandırıyorsunuz...

Bayramlarda, savaşlarda
Düğünlerde, üzüntüde, kıyamda
Her coşkuda her heyecanda
Elde, başta, en yüksekte
Semboldür, milli ruhtur...
Zannetmeyin; devletindir, bayrak
Bayrak; histir, ruhtur, devlet; hadimi
Bayrak inince; devlettir biten
Koruyan halktır, halk yücelten
Yönetim; koruyamaz, bazen indirir
Halk; sahip çıkar, en yücelere çektirir...
Zira bayrak; devlet değil, milletin sembolüdür
Millet; devletsiz durur, bayraksız olmaz.
Ey devlet, sen koruyamazsan çekil! ...
O; millet kanındandır, millet; indirtmez
Buluşmaktayken Gökbayrak’la Albayrak
Yanan en son ocağı; millet, söndürtmez...

Ankara - 1996

Necati Çavdar
http://www.antoloji.com/bayrak-23-siiri/

09 Nisan, 2019

Hz.Nuh (AS) mın kabri

Hz.Nuh (AS) mın kabrinin bulunduğu yer diyorlar.

Şayet tufan da gemi Ağrı'ya oturdu ise akla uygun gelen yer burası.

Benzer bir makamda Cizre de Hz. Nuh camii yanında.

 Eğer Nuh As'mın gemisi Şırnak- Cizre arasındaki "CUDİ" dağına oturmuş ise yine akla uygun Nuh Makamı Cizre'deki gibi. 

En iyisini alimler alimi, Hakimler Hakimi Allah bilir..

https://www.facebook.com/Naxcivanlilarr/photos/a.241378552567365/525857650786119/?type=3&theater

Azərbaycan + Pakistan

Necati Çavdar bir fotoğraf paylaştı.

1 dk.

Azərbaycan İslam Ordusu

3 Mayıs 2016

Var ol PAKİSTAN....!!!!!

Necati Çavdar bir fotoğraf paylaştı.

5 dk.

Azərbaycan İslam Ordusu

3 Mayıs 2016

BUNU BİLİRDİZ..???

Azərbaycana hərbi yardıma hazır olan Pakistanla tərəfdaşlığın ŞOK SƏBƏBİ

Pakistan və Azərbaycanın yaxın qardaşlıq əlaqələri tanınmış xeyriyyəçi Hacı Zeynalabdin Tağıyevin adı ilə bağlıdır. Belə ki, dahi şəxsiyyətin Pakistan xalqına etdiyi yaxşılıq iki ölkə və xalq arasında qardaşlıq münasibəti yaradıb. XX əsrin əvvəllərində Pakistan ərazisi Britaniya müstəmləkəsi olanda yerli əhali arasında kütləvi pandemiya xəstəliyi yayılıb. İnsanlar bu ağır xəstəlikdən kutləvi şəkildə dünyasını dəyiışirdi. Həmin vaxt azərbaycanlı milyonçu Hacı Zeynalabdin Tağıyev şəxsi vəsaiti ilə 300 min ampula peyvənd alıb indiki Pakistan ərazisinə göndərir. Bununla da pandemiyanın qarşısı alınır. Qədirbilən Pakistan xalqı 1947-ci ildə müstəqillik əldə etdikdən sonra bu faktı tarix dərsliyinə daxil edirlər. Beləliklə, Pakistanda 1940-ci illərdən bu yana doğulmuş şəxslərin hamısı Azərbaycanı özlərinə doğma ölkə kimi tanıyır. Ona görə də bu gün də 200 milyonluq Pakistan xaqlı və dövləti Hacı Zeynalabdin Tagıyevin ruhuna dualar oxuyur.

mənbə: reportyor.tv

ASHAB-I KEHF

Necati Çavdar bir fotoğraf paylaştı.

9 Nisan 2013

https://www.facebook.com/necati.cavdar/posts/579102698774153?__tn__=K-R

ASHAB-I KEHF
أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا
“(Ey Rasûlüm!) Yoksa Sen Ashâb-ı Kehf’i ve Rakîm’i şaşılacak âyetlerimizden mi sandın?” (el-Kehf, 9)
نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى
“(Ey Rasûlüm!) Biz Sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakîkaten onlar, inanmış gençlerdi. Biz de onların hidâyetini artırdık.” (el-Kehf, 13)
وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَن نَّدْعُوَ مِن دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا
“Onların kalblerini metîn kıldık. O yiğitler (zâlim hükümdarları karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: «Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O’ndan başkasına ilâh demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.»” (el-Kehf, 14)
هَؤُلَاء قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ آلِهَةً لَّوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِم بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا
“Şu bizim kavmimiz Allâh’tan başka ilâhlar edindiler. Bâri bu ilâhlar konusunda açık bir delil getirseler. (Ne mümkün!) Öyle ise Allâh hakkında yalan uydurandan daha zâlimi var mı?” (el-Kehf, 15)
“(Ey Rasûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün ki, doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isâbet etmeden geçerdi. (Böylece)onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı).
İşte bu, Allâh’ın âyetlerindendir (O’nun azametinin bir nişânesidir).
Allâh kime hidâyet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır. Kimi de hidâyetten mahrum ederse, artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın!” (el-Kehf, 17)
وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُم بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا
“Kendileri uykuda oldukları hâlde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmakta idi. Eğer onların durumlarına muttalî olsa idin, dönüp de onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden, için bir korku ile dolardı.” (el-Kehf, 18)
وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِّنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُم بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُم بِرِزْقٍ مِّنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا
“Böylece Biz, aralarında birbirlerine sormaları için onları uyandırdık. İçlerinden biri:
«–Ne kadar kaldınız?» dedi.
(Kimi):
«–Bir gün, ya da günün bir parçası kadar kaldık.» dediler.
(Kimi de) şöyle dedi:
«–Rabbiniz, kaldığınız müddeti daha iyi bilir. Şimdi siz, içinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de, baksın, (şehrin) hangi yiyeceği daha temiz ise, size ondan erzak getirsin; ayrıca dikkatli davransın (gizli hareket etsin) ve sakın kimseye sezdirmesin!” (el-Kehf, 19)
إِنَّهُمْ إِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَن تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا
“Çünkü onlar, eğer size muttalî olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflâh olmazsınız.” (el-Kehf, 20)