Necati Çavdar
“Hilal” ve..
Angara’da Samanpazarı’ndan yukarı At Pazarı’nı geziyoruz.
Dükkânların çoğu yenilenmiş.
Eskimiş, ilgisizlilik içindeki pazara can ve kan gelmiş.
Kültürel değerler de piyasaya çıkarılarak hem halkla buluşturuluyor, hem de sanatkarlar ve bu işlerle uğraşanlar geçimlerini temin ediyorlar..
Dükkanlardan birini selamlayarak girdik..
İçerde iki kişi konuşuyor..
Onlar konuşa dursun biz sergilenen nesnelere göz atıyoruz..
Konuşanlardan masada ki nedendir bilinmez;
“şayet ilginizi çekerse yukarda hat- minyatür sergimiz var ..İsterseniz onlara da bakın” dedi..
Bizde “yukarı” kata çıkarak sergiyi dolaşıyoruz.
Çoğunluk, yeni nesil hattat eseri “hat” lardan oluşuyor..
Fakat çerçeveletilerek levha haline getirilmiş bir örtü üstündeki bayrak dikkatimizi çekiyor.
İncelediğimizde darbe öncesinde Mısır’ın simgesi olarak kullanılan “Hilal”li Mısır Bayrağı..
Çerçeve de Mısır- İngiliz ,ilişkisi yansıtılsa da bizim ilgimize ilk Mısır Bayrağı geliyor..
İnsanlarla baylaşmak ve hatıra niyetiyle çerçeveyi resimliyoruz..
Dükkânların çoğu yenilenmiş.
Eskimiş, ilgisizlilik içindeki pazara can ve kan gelmiş.
Kültürel değerler de piyasaya çıkarılarak hem halkla buluşturuluyor, hem de sanatkarlar ve bu işlerle uğraşanlar geçimlerini temin ediyorlar..
Dükkanlardan birini selamlayarak girdik..
İçerde iki kişi konuşuyor..
Onlar konuşa dursun biz sergilenen nesnelere göz atıyoruz..
Konuşanlardan masada ki nedendir bilinmez;
“şayet ilginizi çekerse yukarda hat- minyatür sergimiz var ..İsterseniz onlara da bakın” dedi..
Bizde “yukarı” kata çıkarak sergiyi dolaşıyoruz.
Çoğunluk, yeni nesil hattat eseri “hat” lardan oluşuyor..
Fakat çerçeveletilerek levha haline getirilmiş bir örtü üstündeki bayrak dikkatimizi çekiyor.
İncelediğimizde darbe öncesinde Mısır’ın simgesi olarak kullanılan “Hilal”li Mısır Bayrağı..
Çerçeve de Mısır- İngiliz ,ilişkisi yansıtılsa da bizim ilgimize ilk Mısır Bayrağı geliyor..
İnsanlarla baylaşmak ve hatıra niyetiyle çerçeveyi resimliyoruz..
“Hür Subaylar” diye teşkilatlanan “Devrimci, milliyetçi, sosyalist” liderler, 23 Haziran 1952'de bir darbeyle Mısır Kralı Faruk’u devirip yönetime el koyarak iş başına geçer..
Önce General Necip, devlet başkanı olur. Sonra o ekarte edilerek bizim ittihatçı Cemal paşa’dan ilham alınarak isim verilen Cemal Abdül Nasır başa geçerek Mısır’da sonradan kanla bastırılacak olan Arap baharına kadar ki uzun sürecek “dikta” geleneğinin yolunu açarlar.. Dikta yönetimi; “Arap Baharı” adıyla 11 Şubat 2011 Mübarek’in devrilmesinden 3 Temmuz 2013 tarihindeki Generel SİSİ yönetimindeki darbeye kadar ara verse de SİSİ ile yeniden başlar..
Önce General Necip, devlet başkanı olur. Sonra o ekarte edilerek bizim ittihatçı Cemal paşa’dan ilham alınarak isim verilen Cemal Abdül Nasır başa geçerek Mısır’da sonradan kanla bastırılacak olan Arap baharına kadar ki uzun sürecek “dikta” geleneğinin yolunu açarlar.. Dikta yönetimi; “Arap Baharı” adıyla 11 Şubat 2011 Mübarek’in devrilmesinden 3 Temmuz 2013 tarihindeki Generel SİSİ yönetimindeki darbeye kadar ara verse de SİSİ ile yeniden başlar..
Mısırda Darbeciler; işgalden buyana stabil olan fakat köklü değişiklikte yapılmayan Mısır’ı “milliyetçi- sosyalist- devrimci” gelgitler içinde “bağlamından” kopararak başka dünyalara kapı aralarlar.
Milleti tarihi ve kültürel kodlarından koparmaları için giriştikleri işlerden biride bayrağını değiştirmek olur.
Osmanlı daha da ötesi Haç karşısında Hilal’li duruşu temsil eden ve Şarkın Büyük Sultanı Mısır Fatihi Selahattin’in emaneti olan “Hilal” simgeli bayrak değiştirilerek güya Mısır’da yaşayan halkları temsil eden farklı renkli şeritlere bölünür..
Hilal, “Allah” lafsına remiz- senbol olmak üzere İslam’ı hatırlatan bir simge olarak Bayraklaşır..
Ziara zaten karşısında da bozulmuş ve Roma İmparatorluğu değerleri ile bütünleşmiş Hırıstiyanlığın timsali olan“HAC” vardır..
Darbeciler, darbe yaptıkları ülkelerde “Hilal” yerine farklı semboller koyarak esas ruh kökünden koptuklarını ilan ederler. Yada onlara “sahte sınır” çizip ellerine “devletçik” verenler, “Hilal”den kopararak onu unutturacak birer sembol de tutuştururlar..
Osmanlı vatanı, İslam imparatorluğu içinden parça kopartılarak “krallık” peşkeşi vaad edilen şerif Hüseyin’de benzer bir resim çizilerek “bayrak” diye İngilizler, eline tutuşturmamışlar mıydı?
Milleti tarihi ve kültürel kodlarından koparmaları için giriştikleri işlerden biride bayrağını değiştirmek olur.
Osmanlı daha da ötesi Haç karşısında Hilal’li duruşu temsil eden ve Şarkın Büyük Sultanı Mısır Fatihi Selahattin’in emaneti olan “Hilal” simgeli bayrak değiştirilerek güya Mısır’da yaşayan halkları temsil eden farklı renkli şeritlere bölünür..
Hilal, “Allah” lafsına remiz- senbol olmak üzere İslam’ı hatırlatan bir simge olarak Bayraklaşır..
Ziara zaten karşısında da bozulmuş ve Roma İmparatorluğu değerleri ile bütünleşmiş Hırıstiyanlığın timsali olan“HAC” vardır..
Darbeciler, darbe yaptıkları ülkelerde “Hilal” yerine farklı semboller koyarak esas ruh kökünden koptuklarını ilan ederler. Yada onlara “sahte sınır” çizip ellerine “devletçik” verenler, “Hilal”den kopararak onu unutturacak birer sembol de tutuştururlar..
Osmanlı vatanı, İslam imparatorluğu içinden parça kopartılarak “krallık” peşkeşi vaad edilen şerif Hüseyin’de benzer bir resim çizilerek “bayrak” diye İngilizler, eline tutuşturmamışlar mıydı?
Böylece;
“Devrimci, milliyetçi, sosyalist “ liderler, Mısır’da “millet” şuur ve birliğini temsil eden bayrak yerine farklılığı - “bölünmüşlüğü “- temsil eden şeritlerle birliği muhafaza edeceklerini zannederek kültürel kodlarından halkı uzak tutarlar..
“Devrimci, milliyetçi, sosyalist “ liderler, Mısır’da “millet” şuur ve birliğini temsil eden bayrak yerine farklılığı - “bölünmüşlüğü “- temsil eden şeritlerle birliği muhafaza edeceklerini zannederek kültürel kodlarından halkı uzak tutarlar..
1952 de ki darbeden sonra Mısır, “Hilal’”den koparırlarcasına Hilal’li bayrağa veda ederek yerine
yatay sıralanmış “kırmızı, beyaz, siyah” renkleri barındıran şeritli bayrak icat edilir..Ya da ettirilir.
Çünkü benzer şeyler; Irak ve Libya darbelerinden sonrada yaşanır..Mısırdaki bayrak değişikliği ve konan renkler; Irak, Suriye, Libya, Yemen gibi “devrimci- milliyetçi- sosyalist” Arap yönetimlerine ilham olur..
yatay sıralanmış “kırmızı, beyaz, siyah” renkleri barındıran şeritli bayrak icat edilir..Ya da ettirilir.
Çünkü benzer şeyler; Irak ve Libya darbelerinden sonrada yaşanır..Mısırdaki bayrak değişikliği ve konan renkler; Irak, Suriye, Libya, Yemen gibi “devrimci- milliyetçi- sosyalist” Arap yönetimlerine ilham olur..
Güya bu renkler “pan-arab”- Arab Birliği”nin renkleri imiş..
Daha önce kullanılan, yeşil üzerine hilal ve üç yıldızlı bayrak; İslam ülkelerinde güç ve siyasi birliği temsil eden Osmanlıyı ve Kavalalılar yönetimindeki Osmanlı Mısır’ını hatırlattığı için Mişal Eflak’ın teorileştirdiği “BAAS”çı düşünceyi esas alan darbeciler tarafından kullanımdan kaldırılmıştır.
Oysa o Hilal remizli bayrak, üzerlerine “haçlı” simgelerle saldıranlara karşı duran topyekün İslamların ve onların değerli önderi Selahattin Eyubu’nin semboli idi.
Güya mevcut Mısır Bayrağına da şeritler arasına Selahattin Eyyubi'nin altın kartalını koymuşlar.. Oysa aynı zamanda Firavun çağının sfenklerini de çağrıştıran bir sembol olarak karşımıza çıkıyor..
Mişal Eflaklar kullanılarak Haçlı efendilerince Müslüman Arab kardeşlereimize dayatılan benzer ihanet, Müslüman Kürt kardeşlerimize de Hilal’li bayrağımız yerine komünist- ateist Kürtler kullanılarak farklı semboller dayatılıyor..
Birlikten- ayrılığa, yol arıyorlar..
İşte bir çerçeve içinde sergilenen değişik form da olsa Hilal’i, “ay-yıldızlı bayrağı “ görünce bunlar aklımızdan geçiyor.
Çünkü Hilal; nerede olursak olalım ayrışmanın değil birleşmenin, bir olmanın, kardeş ve var olmanın sembolü..
Hilal ve yıldızlı yani “ay - yıldızlı” bayrak cümle İslam milletin ortak sembolü.. Aynı inanç ve ruh köküne dayalı bütün bir millet, aynı sembollerle huzur bulur..
Daha önce kullanılan, yeşil üzerine hilal ve üç yıldızlı bayrak; İslam ülkelerinde güç ve siyasi birliği temsil eden Osmanlıyı ve Kavalalılar yönetimindeki Osmanlı Mısır’ını hatırlattığı için Mişal Eflak’ın teorileştirdiği “BAAS”çı düşünceyi esas alan darbeciler tarafından kullanımdan kaldırılmıştır.
Oysa o Hilal remizli bayrak, üzerlerine “haçlı” simgelerle saldıranlara karşı duran topyekün İslamların ve onların değerli önderi Selahattin Eyubu’nin semboli idi.
Güya mevcut Mısır Bayrağına da şeritler arasına Selahattin Eyyubi'nin altın kartalını koymuşlar.. Oysa aynı zamanda Firavun çağının sfenklerini de çağrıştıran bir sembol olarak karşımıza çıkıyor..
Mişal Eflaklar kullanılarak Haçlı efendilerince Müslüman Arab kardeşlereimize dayatılan benzer ihanet, Müslüman Kürt kardeşlerimize de Hilal’li bayrağımız yerine komünist- ateist Kürtler kullanılarak farklı semboller dayatılıyor..
Birlikten- ayrılığa, yol arıyorlar..
İşte bir çerçeve içinde sergilenen değişik form da olsa Hilal’i, “ay-yıldızlı bayrağı “ görünce bunlar aklımızdan geçiyor.
Çünkü Hilal; nerede olursak olalım ayrışmanın değil birleşmenin, bir olmanın, kardeş ve var olmanın sembolü..
Hilal ve yıldızlı yani “ay - yıldızlı” bayrak cümle İslam milletin ortak sembolü.. Aynı inanç ve ruh köküne dayalı bütün bir millet, aynı sembollerle huzur bulur..
- &&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder