Hünkar Hacıbektaş Veli diyarında / Sosyoloji / Milliyet Blog
blog.milliyet.com.tr/hunkar-hacibektas-veli-diyarinda/Blog/?BlogNo=5101
25 Ağu 2006 - Hünkar Hacıbektaş Veli diyarında. ... Necati ÇAVDAR ... 16 Ağustos 2006 Çarşamba günü Hünkar Hacıbektaş diyarında idik. Bilindiği gibi .../////////////////////////////////////////
http://insan.eu/documents/25_08_2006_207_sayi_1.pdf
Necati Çavdar: “Dün Hünkar Hacý Bektaþ Veli diyarýnda idik”
Sulucakarahöyük HACIBEKTAÞ-
Bu yazý Necati Cavdar’ýn Aleviyol sitesinde yayýmlanmýþ olup, anma etkinliklerini deðerlendiren yazýsýdýr. Yazý yazarýn anma etkinliklerine yönelik gözlem ve deðerlendirmelerini içeriyor. Ýlginç bulduðumuz satýr aralarý okumasýyla yazýyý olduðu gibi yayýmlýyoruz. Hacý Bektaþ-ý Veli’yi anmak , dolaþtýðý diyarlarda bulunmak, dünü düþünmek ve bu güne bakmak üzere Ankara’dan sabah 6’da Hacýbektaþ istikametinde yola çýkýyoruz.. *** Daha Elmadað’a varmadan yolardaki kimi yerlere yazýlmýþ “DSP” ve “Zeki Sezer” isimleri dikkatimizi çekiyor. Kýrýkkale’ye yaklaþtýðýmýzda önümüze gelen daðda taþta yer bulunan yerlere daha çok “DSP ve “Zeki Sezer” isimlerinin kazýndýðý diktalerimizden kaçmadý. Hatta çok eskilerden kalma ve iyice solmuþ bir “CHP” yazýsýyla yeni yazýlmýþ “DSP” yazýlarý bizi “12 Eylül öncesinin” sokak ve duvar yazýlarý dönemine alýp götürüyor ve “ DSP; gerçekten bu kadar güçlü mü?... Bu organizasyonu nasýl, hangi maddi varlýk ve hangi örgütle yapýbiliyor ki?” diye düþünmemize sebep oluyor. Yol boyu DSP konvoylarý ile karþýlaþýyoruz. Mucur’a gelirken de yolda alýnan sýk güvenlik tedbirnlerine ve hemen akabinde ANAP konvoyuna rastlýyoruz. Hacýbektaþ’a geldiðimizde yol boyu dizilmiþ yüzlerce otobüsten oluþan Þiþli Belediyesi filosuna þahitlik ediyoruz.. Ve bu durum karþýsýnda hemen yakýnýmýzdaki biri ilk siyasi yorumunu yapýyor: ” Sarýgül gelecek..Ve CHP sönük kalacak diye Deniz Baykal, kendine baþka yer bulmuþ. Ege’ye kaçmýþ” Bir baþkasý tamamlýyor:”Sarýgül’ün olduðu yerde Baykal gölgede kalýr.” *** Hacýbektaþa’a gelerek Pazar gününe kadar kalacak insanlar, kimi kendi getirdikleri çadýrlarla bulduklarý aðaç, duvar bibini mesken tutarken kimileri de Kocaeli Büyükþehir Belediyesi’nun kurduðu 250 prefabrik eve, Þiþli ve Esenyurt belediyeleriyle Karacaahmet Derneði ve Þahkulu Vakfý gibi kuruluþlarýn kurduðu 3250 çadýra yerleþiyorlardý. *** Halk Cumhuriyet meydaný da denilen Belediye önünde yoðunlaþmýþ. Haçýbektaþ Belediyesi öncülüðünde '43'üncü Ulusal ve 17'nci Uluslararasý Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin resmi kutlamalar için platform orada. Biz halkýn kutlamasýna katýlýyoruz.. Hacýbektaþ Küllüyesi’ni ziyaret, yoðunluk ve ilgiden mümkün deðil.. Ve ver elini “Çilehane tepesi..” *** Hacýbektaþ ilçe merkezinin 3 kilometre doðusunda bulunan ve belki Hacýbektaþ ilçesinin eski ismi olan “Karahöyük”olarak bilenen yer burasý.. Oh dünya var... Aþaðýsý, þehir merkezi yanýyor ve çok gürültülü.. Burasý esiyor, þehre tepeden bakýyor ve kalabalýk, fakat gürültüsüz. Elektronik kirlilik sözkonusu deðil. Höyük, sonradan oluþturulan höyüklere benzemiyor. Tabii þekli ile karþýmýza çýkan hüyükte þimdilerde “Ozanlar yolu” diye bir yol uydurularak Hacýbektaþ heykeli merkez olmak üzere Yunus Emre, Pirsultan Abdal, Mahsuni Þerif gibi alevi bektaþi geleneðine baðlý sayýlan aþýklarýn heykelleri dikilmiþ. Höyüðün güney yamacý eteklerinde Hacýbektaþ, mezarlýðý var. Tabii ki Hacýbektaþ-ý Veli türbesi þehir içinde, Hacýbekktaþ Tekke ve Küllüyesinde .. Höyün çevresi kýsmen aðaçlandýrýlmýþ. Aðaçlandýran Kocaeli Belediyesi olsa gerek ki, yer yer insaný rahatsýz eden ve inciten tarzda büyük levhalarla “Ben yaptým” der ve insanýn gözüne sokulur gibi sýrýtýyor.. Burada belediyeler savaþý var desek yeri. Dedik ya “Ozanlar yolu” heykeller yolu olmuþ.. Heykellerin çevresine konan banklarda bu belediyeler þavaþý gözle görülüyor .Banklarýn çoðunluðunda “Kocaeli Büyükþehir Belediyesi”, pýýrýl pýrýl olan bazýlarýnda ise “Þiþli Belediyesi” ismi kazýnmýþ.. *** Fýrsat bu fýrsat diye olsa gerek Hacýbektaþ Belediyesinin kestiði kiþi baþý bir milyonluk bileti alabilenler, zamanýnda Hacý Bektaþ-ý Veli’nin; el emeði ile geçinmek adýna koyun otlattýðý, sýðýr güttüðü, aðrek yeri olarak hayvanlarýný dinlendirdiði, zaman geçirdiði bölgeye, akýn akýn “Çilehane”ye gidiyor. Esas çilehane þehirde küllüye içinde. Buradaki “Çilehane” denilen yer , tepenin tam üstünde çok yüksek olmayan kayanýn kuzey ütarafýna gelen toprakla kaya arasýnda,üstü kaya ile örtülü oyuk. Kayanýn altýndaki oyuðu rahatça insan girip çýkýyor ancak doðudaki geniþ giriþe raðmen batý tarafýnda kayada küçük bir delik var.. Taþýn ismi’de Deliklitaþ.. Normal bir insanýn rahatça girip çýkacaðý bu delik zamanla inanýn kendi nefsini fizik boyutu ile ölçme aleti olarak kullanýlýyor. Büyük veli’nin zaman zaman da insanlardan uzaklaþarak “halvete” çekildiði, kendi kendine kaldýðý, düþündüðü yer bu gün test aleti olarak kullanýlmasý ne kadar garip deðil mi? Ve düþüneceksin, nefsinden arýnacaksýn. Zorlanacaksýn. Zor iþ. Fakat bu gün gidip kayanýn altýna girecek.. düþünmeye bile fýrsat bulamadan zýplayýp delikten çýkacaksýn, buda senin günahlardan arýndýðýný gösterecek! Peki kalp hastasý ve þiþman ama ölümüne çýkmaya yeltenen gariban kadýnýn ne günahý var? Ýnsanlar, hele hele modern ve hurefeye inanmadýklarýný belirten insanlarýn bir birilerini yercesine kayaya hucum etmesi, saðda solda ne kadar çalý çörpü varsa çaput baðlamasý.. Taþlara, kayalara taþ parçalarý sürterek tututrma gayretleri.. Modern heykellerin mermer kaidelerine taþ sürmeleri.. Kimilerinin serptiði buðdayý, kimilerinin toplamaya çalýþarak sözde çocuðu olmayanlarýn çocuklarýný olmasý, fakirlerinh para bulmasý , baþka dileði olanlarýn dileklerinnin yerine gelmesi.. Tam bir piyango alaný.. Ne çalýþ ne çabala.. Git “Çilehane” tepesine... Bulðun aðaç, çalý dalýna çaput baðla.. Buðday topla ya da taþ sürt istediðini kazan.. Neyse buraya gelen insanlarýn çounun dediði gibi “Kalbini bozmayacaksýn” Ýnsanlarýn kimi Çilehane tepesinde 1559 yýlýna tarihlenen, 1909 da yenilenen ve halkýn deyimi ile “Zemzem” suyu gibi þiffalý çeþmeden su almak için kuyruk oluþturuyor kimi, türbeleri ziyaret ederek türbenin mermerlerini, baþlýklarýný öpüyor.. Türbe topraðýný yiyor ve gelemeyenlere götürmek üzere küçük çüçük çýkýnlara dolduruyor. Kimileride burada kurulan mezbaha da “adak” kurbanlarýný keserek, piþiriyor ve gelenlere ikram ediyor. Anlatýlan þu ki.. Eskiden çok fazla insan kurban kesermiþ.Bu yýl çok az.. Ve yapýlan yorum: “Millet iyice fakirleþmiþ.Yoksa çok kurban kesilirdi” Tekrar aþaðý, þehre iniyoruz.. *** Bir ara “protokol gelcek” diye vatandaþa tamamen kapatýlan Hacýbektaþ Veli Küllüyesi’ni ziyaret mümkün deðil. Çok kalabalýk.. Hava çok sýcak.. Ýnsanlar bu sýcakta yüzlerce metre sýra olmuþlar, girmeye çalýþýyorlar.. Bir tarafta resmi açýlýþ diðer taraffta halkýn kendi kutlamasý, orada bulunmanýn verdiði her ne ise o.. Kimi ibadet ediyor, kimi yakýndaki meyanelerde demleniyor.. Kimi çevresine bulduðu birkaç insana nutuk çekiyor. Kimi parklarda, duvar diplerinde serinliyor, hiç karþýlaþþmadýðý insanlarla yeni dostluklar ediniyor..Kimi lokmasýný, suyunu paylaþýyor..Herkes kendi aleminde. Þehir halký, alýþmýþ. Sanki hiçbir þey yokmuþ gibi davranýyor. Kendi günlük iþlerinde. Hele hele Pir evi sakinleri..Gerçekten sakin Gelen geliyor giden gidiyor onlar da kendi alemlerinde.. *** Hacýbektaþ’a siyasetçilerde ilgili. Resmi Açýlýþtan sonra DSP Genel Baþakný Zeki Sezer, ülkenin çeþitli yerlerinden gelen DSP’lilere Hacýbektaþ DSP Ýlçe Merkezinden hitap ediyor. ANAP Genel Baþkaný Erkan Mmucu, önce Derviþ Günday’ýn yönetimindeki Türkiye Esnaf Sanatkarlar Fedarasyonunnun (TESK'in) "Cumhuriyet TIR'ý"ný sonra Pir evi; Ulusoylar’ý ziyaret ediyor. Onun ardandan Þiþli Belediye Baþkaný Mustafa Sarýgül, çevresinde özel giyinmiþ korumalarý ile beliriyor ve Ulusoylar’ý evinde ziyaret ediyor.. Alevisi, Bektaþisi, hatta kendini biraz alevi diye niteleyen ataistleri, Sünnüleri ile her türlü fikri akýmýn temsilcileri.. Balkan Bektaþiler.. Romanlar.. Abdallar... Trakya Alevileri.. Toros ve Karacadað Türkmlenleri.. Ege yörükleri.. Adana’nýn, Hataya’yýn, Sivas’ýn, Çorum’un, Tokat’ýn Erzincan’ýn Kars’ýn alevilerini, Bektaþileri...Þialarý.. herkes kendi anlayýþana ve inancýna göre kutlamalar yapýyor, inançlarýnýn gereniði yerine getiriyor. *** Tam bir festival havasýnda kutlamalarýn sürdüðü Hacýbektaþ’a hükümeti temsilen Devlet Bakaný Nimet Çubukçu ve Kültür ve Turizm Bakaný Atilla Koç', yaný sýra, SHP lideri Murat Karayalçýn, Hür Parti lideri Yaþar Okuyan da varmýþ.. Ancak onlar sadece türübünlerde, protokol gereði bulunuyorlardý. Sokkalarda AKP, CHP; DYP; SP gibi kitle partileri yoktu.. Halkýn içinde biz Erkan Mumcu, Zeki Sezer ve Mustafa Sarýgül’ü gördük..Sanki CHP yoktu. Halk da Sarýgül’ü zaten CHP olarak görmüyordu ve Sarýgül de CHP ilçeye bile gitmedi, kimbilir gidemedi.. Hacýbektaþ’da tam bir gövde gösterisi yapan Þiþli Belediye Baþkaný Mustafa Sarýgül' ve taraftarlarýnýn hazýrlýðý mükemmeldi diyebiliriz, ancak bir þey unutmuþlardý. Güneþten korunmak için “Þapka..” Þapka desteðinide DSP’lilerden aldýlar.DSP þapkasýný baþýna geçiren Sarýgül taraftarlarýndan þimdiki CHP’liller, bir dönem taþýdýklarý “DSP parti kimliði”ni hala sakladýklarýný gururla göstermekten de kendini alamdýklarýna þahit olduk.. Vatandaþlarýn bir çoklarýnýn Hacýbektaþ’da; Mum yakýp, taþ dikerek dilekler dilediði.. Çilehaneden taþýn kovuðundan çýkarak kendisini “gühah testi”ne tabi tuttuðu, daha yeni yapýlmýþ mdern heykellere bile þaþ yapýþtýrarak çeþitli ektkinlikler gösterdiði bir ortamda “ aydýnlanma” vurgusu yapan DSP Genel Baþkaný Zeki Sezer’in DSP ilçe binasýndan, dýþardan taþýdýðý insanlara hitap ederken kimilerinin "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye tezahürat yapmasý, anlamlý idi... *** Siyasiler için söylenenler þu: Erkan Mumucu; Sivil.. Kucaklayýcý.. Genç.. Ýyi beyin.. Ama ABD, onu iktidara getirir mi ki.. Zeki Sezer; Çok resmi.... Bu sýcakta gravat takmýþ.. Çok iyi adam..Ama lider deðil.. Mustafa Sarýgül; Onun olduðu yerde Baykal gezemez artýk.. Fakat Þiþli Belediyesinin imkanlarýný þahsý için kullanýyor.. Fethullahçý, ondan bir þey olmaz.. Genç, atak... Halkla iyi iliþkiler kuruyor. Her kesime yakýn... Ýyi iliþki kurabiliyor.. Cami, tekke onun için fark etmiyor, kompleksi yok.. Korumalarý ile fark ediyor, çevresi beslemelerle dolu.. *** “Hacý Bektaþ Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri” daha üç gün devam edecek.. Biz birinci gün, gün akþama dönerken ayrýldýðýmýz, Hacýbektaþ için benim yorumum þu: Gerek Çilehane tepesi, gerekse Hacýbektaþ Küllüyesi, yer yer pislik içinde.. Parký bahçesi bakýmsýz.. Gerçekten de kim nederse desin Melih Gökçek eli deðimeli. El deðirenler siyasi yatýnýrým yapmýþ. Fakat yapýp gitmiþ. Bir gün hatýrlanmaya deðil sürekli bakýma ihtiþyaç var. Anadolunun, Türkiyenin her yerinden gelen hatta dünyanýn her yerinden gelenleri aðýrlayan, her gelenin kendince bir þey bulduðu, ülke birliðinin en temel harcý ve düþüncesinin temsil mekaný biraz daha iyi, aðaçlarla parklarla donatýlmýþ, her türlü susuzluk çekenlerin suszluðunu giderecek bozkýrda vaha olmalý..Olabilmeli *** Filistin ve Lübnan’daki zulume tepki, gerek resmi törende Hacýbektaþ Belediye Baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu tarafýndan 'Lübnan, kan ve gözyaþý oldu. Ýþgalcileri kýnýyoruz' diyerek dile getiriliyor, gerekse çeþitli hediyelik eþya satýþý ve kültürel etkinlikler için düzenlenen standralar asýlan döviz ve posterlerle kendini gösteriyordu. *** Pir evi dedikte.. Ýki katlý ev kompleksi.. Atkatta, mutfak.. Kiler ve yemek yeme yerleri var. Sürekli yanan ocaklarda, gelen “tanrý” misafirlerine yemek piþirip yediriliyor, barýndýrýyorlar. Üst kat ailenin özel evi. Buraya gelenler aile ile görüþüyor. “Adet” ve ”Erkan”ý yerine getiriyor. Hediye veriyor.. Kim ne derse desin aileyi gayet vakur gördük.. Siyasilerin peþinde deðiller, siyasiler onlarý ziyarette yarýþtalar.. Gerçektende tarikatlar siyasete girince ve yönlendirici olunca memleketimiz ve tarikatlar bundan çok çekti. Bu tür faliyetleri ve sunucunun neler getirdiðini en iyi bilmesi gerekende Hacýbektaþ Veli tarikatý ve ordan devam eden bu aile olsa gerek.. Bilindiði gibi resmi tarih þöyle yazýp geçsede Mustafa Kemal Paþa, Kurtuluþ savaþý öncesi Ankara’ya gelerek ilk ziyaret etði yer nasýl Hacýbayram veli tekkesi ise , diðer ziyaret ederek misafir kaldýðý yer de Anadolu’nun ortasýnda HacýBektaþ Veli tekkesidir. 22 Aralýk 1919 da “3. Ordu müfetiþi ve Padiþahýn Fahri Yaveri “ sýfatýyla Anadolu’ya gönderilen ve bu sýfatla resmi makamlara yazý yazan Mustafa Kemal, Hcýbektaþ’a da gelir. Tekkeyi ziyeret eder ve pir evinde misafir edilir. O ev þimdi müze olarak korunuyor.. Bu ziyaretle, “Anadolu’yu iþgal edenlere karþý durma” konusunda “tam destek” alan Mustafa Kemal Paþa, bilindiði gibi 23 Nisan 1920 de Millet Meclisini toplar.Toplanan meclisin Birinci Baþkaný Mustafa Kemal, Ýkinci Baþkaný Mevlevi Çelebisi.. Sýký durun lll. Baþkaný ise Hacýbektaþ Çelebisi Cemalettin Efendi’dir.. Sonra mý?.. Sonrasý malum..Ýnkar..Unutturma. Var olaný görmeme dönemi.. Cumhuriyet ilan edilir. Tekke ve zaviyeler kapatýlýr. Kapatýlan tekkeler içinde Hacýbektaþ tekkesi de vardýr. Mal ve malzemelerine el konur. Kültürel varlýklar, Ankara Etnoðrafya müzesine taþýnýr.. Ve Büyük Millet Meclisi lll. Baþkaný Hacýbektaþ Çelebisi Cemalettin Efendi Arnavutluk’a kaçar. Ve orda çok zor þartlarda yaþar ve ölür.. Aile ve Devlet bu olaylardan bahsetmiyor. Bahsetmiyor ama.. Hacýbektaþ’da ziyaret ettiðimiz bu müze ve karþýmýzda müze vasfýyla ayakta duran Hacýbektaþ Küllüyesi; dönem ne olursa olsun, siyasi aktör hangi kiþi olursa olsun siyasetteki oyunlarýn, kazýk atmalarýn muhteþem birer abideleri olarak gerçeði haykýrýyor. O nedenle tekkeler, tarikatlar nasýl olsa hangi tedbir alanýrsa alýnsýn kapatýlamýyor, gönüllerden sökülemiyor, yerlerine kurulan resmi kontrollü dernekler; ayný iþlevi yerine getiremiyor. O halde kendi iþlevini, “kamil insan “ yetiþtirme, örnek olma iþlevini bu kurumlar sürdürmleli.. Millet ve Devlet, istifade etmelidir. Devlet iki arada bir derede kalmamalý.. Ama siyasi oyunlar içinde bu kurumlar kullanýlmamalý, siyasetçiler bu tür organizasonlarda bulunmalý ancak asla ve asla þow yapmamalýdýr.. Biz, Ulusoy ailesinin evinde vekar ve tarihi olaylardan alýnmýþ ders gördük.. *** Mustafa kemal Paþa’nýn kaldýðý mekaný dolaþýrken “modern” diye nitelenen ikisi kýz üç genç gelerek, siz bilirsiniz diye baþladýklarý sözlerine; “ Bazý insanlar, kendilerinden küçük olan ... beyin elini öpüyor..Ona para filan veriyor.. Bu insanlar o paralarlamý geçiniyor..Bu normal mi?..” þeklinde sorular sormaz mý?.. Bizde diðer tarikatlarda da böyle þeyler oluyor..Umuyorum ailenin tarlalarý, baþka geçim alanlarý vardýr.Ve para, hediye verenler de verdiklerini aile gelen misafirlerin ihtiyacý için harcasýn diye veriyordur. Aþaðýda gördüyseniz zaten bir mutfakta sürekli yanýyor...”diyebildim. *** Hacýbektaþ’da; Adet, gelenek.. Ýnanç... Ýnkar. Ýrtica, “Var” olaný “yok” sayma.. Farklý düþünce ve dinden gelenleri, adeta ”kýlýflara sararak” islamlaþtýrma.. Ýslamileri, laikleþtirme.. Abartý.. Siyasi istismar ve hoþgörü hepsi iç içe birlikte yaþanýyor, yaþatýlýyor.. Bunlar bizim gördüklerimiz, izlenimlerimiz. Yorum sizin. necaticavdar@gmail.com 18 Aðustos 2006 Cuma
/////////////////////////////////////////
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder