25 Mayıs, 2019

alfabe değişimi: CHP 'de (Odunpazarı belediyesi) artık kabul ediyor. Milleti bir gecede "okuyamaz-yazamaz" ettiler..

2 yıl önce
CHP 'de (Odunpazarı belediyesi) artık kabul ediyor.
Milleti bir gecede "okuyamaz-yazamaz" ettiler..
Yorumlar
  • Kadir Yılmaz Merakımdan soruyorum o tarihlerde okuma yazma oranımız ne? Türkiye'de okullaşma oranı ne?
    1
    15 Yanıtı Gizle
    • Necati Çavdar O dönemde hemen her mahallede ve köyde "mektep "var. Urfa'da da tabi bilimleri ve sosyal olayları okutan tam sekiz tane üniversite (medrese )var.. Yazının yasaklanması bir yana 32 Üniversite reformuyla 120 küsür Prof dan tam 90 tanesini hayattan el çektirip , yerine dil bilmez yahudi prof getirttiler. Onlar anlatıyor tercüman da öğrencilere naklediyordu...........
    • Mustafa Kayatay Necati Çavdar Merak ettim o 90 proftan kaç tanesi din dışındaki konularla uğraşıyormuş? Kaç tanesi bilimle uğraşıyormuş? Her mahallede, köyde mektep olduğu hangi kaynaklarda geçiyor? Bir de bu mekteplerde din dışında ne öğretiliyormuş?
    • Necati Çavdar Mustafa Bengi , mektep durumunu yakınlarına sor... Profları da sen araştır... mehmet Akifi, Mustafa kemali, mustafa ismeti... Çakmak paşayı "ithal" proflar yetiştirmedi...... Oxford da okudular da biz mi bilmiyoruz.. O gün alamayanın, İtalya'nın kaç üniversitesi vardı.. Kaç lisesi, orta mektebi..Osmanlının kaç?. .. Çin, Rusya, Japonya salaktı .. Sadece sizin kiler akıllı idi....!
    • Kadir Yılmaz Yahu mahalle mektebi denilen yerde neyin diploması veriliyordu. O mektebe neden benim ailemden birileri gitmemiş. Elektriğin suyun yolun olmadığı yerde hangi okul varmış? Kadro hareketini az çok bizde biliyoruz.
    • Mustafa Kayatay Necati Çavdar İddia sizin. İddia sahibi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Bu konuda bir şeyler yazdığınıza göre bilginiz var demektir. Bizimle paylaşmanızı bekliyoruz. Sorduğunuz soruların cevabını da paylaşmanızı bekliyoruz. Sonuçta bunlar hakkında yazıp çizen sizsiniz. Biliyorsanız niçin bilginizi yalnızca kendinize saklıyorsunuz?
    • Necati Çavdar Çinde, japaonyada vardı.. Fransada vardı da buradamı yoktu... Bu iş teknoloji ve pazar işi.. Dünya da ne var ise az zaman sonra her yerde olur.. Olmuşturda. Szi hala Sahte KAMALİST öykücülere inanın... İyi uykular.............. metrosu, treni , uçağı hep KAMAL getirdi. Hemde 38 de ölürken..
    • Mustafa Kayatay Necati Çavdar Yahu hem bu konuda yazıp çizen sizsiniz. Hem de soru sorunca itiraz eden sizsiniz. Biliyorsanız yazınız. Yok bilmiyorsanız niye yazmaya kalkıyorsunuz? 

      Bugün gelişmemiş ülkeler ile gelişmiş ülkeler bir mi? Yani dediğiniz gibi Dünya'da ne
       varsa bir süre sonra diğer ülkelere aynı gelişmeler aynı seviyede gelebiliyorsa bugün gelişmemiş ülkeler maddi açıdan niye bu halde? Madem ulusların veya yöneticilerin bu işte payı yok(yazdığınızdan bu anlam çıkar) bugün Türkiye'nin bulunduğu seviyeye gelmesinde hiçbir iktidarın hiçbir payı yok demektir. Yazdıklarınız bile çelişkili. Size soru sormayıp da ne yapalım? Ayet var:
      Hucurat 6
    • Necati Çavdar Mustafa Bengi bey, KAMAL aga aya çıkardı da engel olan mı var.?. Ünüversite reformuyla ülkeyi agyri milli bir yola koydu.... Yüksek öğretimde Büyük kıyım yaşattı.. Her meslek gurubundan hocaları kapıdışarı edip, ithalllere teslim etti
    • Necati Çavdar Aynı şey bu gün de yapılsa, hem yetişmiş kadroya hem millete zulümdür. Bu zulüm ,geçmişte uygulanmıştır
    • Mustafa Kayatay Necati Çavdar Yukarıdaki sorularım hâlâ geçerli. Bu bir. 

      Söylediklerinizi de eksik yazıp bırakmayın. Kim görevinden ne gerekçeyle nasıl alınmış, bunları kaynaklarıyla beraber yazın ki sizin dediğiniz ile sizin dediğinizin tersini söyleyenleri karşılaştırabilelim. Bu da iki.
    • Necati Çavdar Mustafa Bengi bey, bakınız Prof. Malche, hazırladığı raporu.. Kendilerinin hazırlattıkları rapora bile uymayıp, kıyım yaptılar
    • Mustafa Kayatay Rapora şöyle bir göz attım. Bu raporda sorularımın cevabı yok? Bu çok çok az bir kısmını cevaplar nitelikte. Kim nasıl atılmış, mektepler nasılmış gibi sorularla ilgili bir şey yok. 
      http://212.174.157.46:8080/.../11543/930/197000578.pdf...
    • Necati Çavdar Şu an geniş izah yapacak ne zaman ne de yer var.. Fakat özetle benim ülkemde teknik değil ideolojik olarak 33 de, 60 gece baskınında 80 darbesinde, 28 şubat çılgınlığında ve de şimdi KHK ile üniverstie kıyımları yaşanmış, yaşanmaktadır.. En zalimlerinden biri 32 üniversite reformu adıyla yapılmıştır...Yapanlar ve sonuçları da bellidir........... "Yeni kurulacak üniversitenin kadrosunun oluşturulmaya başlandığı sıralarda Almanya’da bu konuyu etkileyecek gelişmeler yaşanmaktaydı. 1933 yılı başlarında iktidara gelen Naziler, ülkedeki Yahudi ve Anti-Nazi insanları sindirmeye yönelik girişimlerde bulunmuşlardır. Bunun üzerine Almanya tarihindeki en büyük beyin göçü olayı ile karşılaşmıştır. 1933 yılı ile II. Dünya Savaşı’nın başlangıcı arasındaki 6 yılda Almanya’dan 250.000-280.000 insanın yurt dışına kaçtığı ve bunlardan 3.120 kadarının bilim adamı olduğu tahmin edilmektedir.[14]

      Almanya dışına kaçan bilim adamlarından bir kısmı Zürih’te “Yurt Dışındaki Alman Bilim Adamları Yardım Cemiyeti” adlı bir demek kurmuşlardır.[15] Bu derneğin temsilcisi olarak Prof. Philip Schwartz Türkiye’ye gelmiş ve meslektaşları için iş ortamı araştırmıştır. Hükümet ile sürdürülen görüşmeler bir sonuca bağlanınca pek çok mülteci bilim adamına Türkiye yolu açılmış oluyordu. Bu arada Darülfünunun 151 kişilik kadrosundan 92’sinin işine son verilmiştir.[16]" 

      http://www.tariharastirmalari.com/universitereformu.html
      TARİHARASTİRMALARİ.COM
      1933 ÜNİVERSİTE REFORMU
      1933 ÜNİVERSİTE REFORMU
    • Necati Çavdar "Bu süreçte Darülfünun’un öğretim üyesi kadrosu büyük oranda tasfiye edilmiş ve bir kısmı yurtdışından getirtilmek suretiyle yeni bir çok öğretim üyesinin istihdamına gidilmiştir. "

      A.Ü. Eğitim Bilimleri Enstitüsü 

      Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Anabilim Dalı
      1933 Üniversite Reformu
      Gözde Yıldırım, 
      1933 ÜNİVERSİTE REFORMU: BİR ÇÖZÜMLEME
    • Necati Çavdar .Zamanın hükümeti, “ilim yerine idealistliği ön planda tuttuk”. 
      ....."Dârülfünûn, muhtariyeti (otonomiyi, özerkliği) haizdi. Bu ise, Cumhuriyetten sonra idareyi ele alan Tek Parti hükümetini rahatsız ediyordu. Cumhuriyet i
      lan edildiğinde, “siyasî cereyanlardan uzak durmak gerekçesiyle” tebrik telgrafı çekmemesi ve 1928 Harf İnkılâbı’na sıcak bakmaması sebebiyle Dârülfünûn mimlenmişti. 1932 senesinde tertiplenen Tarih Kongresi’nde, Gazi’nin ortaya attığı ve dünya dillerinin tümünün Türkçe’den geldiğine dair Güneş-Dil Teorisi’ne, Dârülfünûn’dan iki tanınmış edebiyat ve tarih profesörü Mehmed Ali Ayni ile Zeki Velidi Togan açıkça karşı çıkmak gafletinde bulundu. Diğer hocalar da ima yoluyla muhalefet ettiler. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Dârülfünûn’un ölüm fermanı o gün imzalandı." ........... "inkılaplar karşısında “tarafsız kalmakla” suçlanan Darülfünun, 1933 Temmuz ayında çıkarılan 2252 sayılı kanun ile kapatıldı. Yerine İstanbul'da Maarif Vekâletine bağlı, otonomisi olmayan yeni bir üniversite kurulması kararlaştırıldı. İlahiyat Fakültesi kapatıldı. Dârülfünun’un 155 hocasından 96’sının işine son verildi. İmdada ülkesindeki Yahudileri tazyik edip kaçırtan Hitler yetişti. Zürih’te kurulan “Yurt Dışındaki Alman Bilim Adamları Yardım Cemiyeti” reisi Schwarz, Ankara’ya geldi. Onun teşebbüsüyle bu hocalardan 34 tanesi İstanbul’a getirildi. İktisatçı Röpke, Rüstow, Kessler, Neumark; kimyacı Arndt, Haurowitz, Alsleben; tıpçı Schwartz, Nissen, Eckstein; müzikolog Hindemith, Ebert, Zuckmayer; hukukçu Hirsh, Hönig; mimar Reuter bunların en meşhurlarıdır. Yetmeyince, inkılâba sadakati ile tanınan lise mezunları bir gecede profesör yapılarak kadroya alındı. Hocaları tayin ve azil salahiyeti, hükümete verildi. Müderris, muallim, muid, emin yerine, profesör, doçent, asistan, rektör tabirleri kondu. Alman hocalar, mevcut sahalarda varlık gösterdiği gibi; bazıları müzik, tiyatro, mimari gibi modern sahalarda yeni rejimin beklentilerine hizmet sundular. Böylece Türkiye’de küçük bir Almanya kurdular. Aralarında sosyalistler de vardı, liberaller de. Hepsine yeni bir hayat kuracakları için Türk hocalara verilenlerden üç ile on misli arasında maaş verildi. Bu profesörlerin de kıymeti bilinmedi; İkinci Cihan Harbi’nden sonra birer ikişer ilme ve ilim adamına kıymet veren Amerika; İngiltere gibi memleketlere göçtüler.".............."Yıllarca doktora yaptıracak hoca bulunamadı. Zamanın hükümeti, “ilim yerine idealistliği ön planda tuttuk” diye kendini müdafaa etti. Türkiye’de üniversitenin misyonunu bu söz izaha kâfidir. En kötüsü, imparatorluk zamanında bile benzeri görülmemiş şekilde, iktidara el-pençe divan duran/durmaya mecbur olan hoca prototipi meydana getirdi. Bu bakımdan 1933 reformu, kendisinden bekleneni yerine getirmeye muvaffak oldu."
      http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=469
      ÜNİVERSİTENİN ÜZERİNDEN GEÇEN BULDOZER: 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU - ekrembugraekinci.com
      EKREMBUGRAEKİNCİ.COM
      ÜNİVERSİTENİN ÜZERİNDEN GEÇEN BULDOZER: 1933…
      ÜNİVERSİTENİN ÜZERİNDEN GEÇEN BULDOZER: 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU - ekrembugraekinci.com
    Yanıt yaz...
  • TC Mustafa Zor Bir varmış bir yokmuş diye devam eden , bundan sonrada devam edecek olan hikaye misali , hep aynı şey.200 yakın üniversite si olan ülkenin dünyaya verdiğide ortada.Sadete gelin , günümüze bakalım
    • Necati Çavdar Evet doğrudur. Miktar değil nitelik önemlidir
      1
    • Necati Çavdar Ama milleti okumaz yazmaz hale getirerek Millete BATILI lar adına İHANET etmişlerdir. Tarihen naletlenmelerine sadece bu İHANET yeter de artar.
  • TC Mustafa Zor O yüzden mi %10 eğitimli vardı.?.....Matbaa avrupadan , osmanlıya ne zaman geldi.

Hiç yorum yok:

kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar

  https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700...