NECATİ ÇAVDAR’LA UFUK TURU -
SPOTLAR...
Erdoğan Surat :
· AKP ÇÖKMÜŞTÜR. İŞİ BİTMİŞTİR.
AKP, ARTIK GÖMÜLMEYİ BEKLEMEKTEDİR ·
ERBAKAN HOCANIN YANINDAKİLER DE HİÇBİR RİSKİ GÖZE ALMADILAR. ·
28 ŞUBAT DÖNEMİ BİTMEDİ. DİĞER RAUNTLAR NE OLACAK BELLİ DEĞİL ·
TÜRK ORDUSU KERKÜK’E GİRMİŞ OLSAYDI.. ·
TAYYİP ERDOĞAN ŞU ANDA HAYATININ HATASINI İŞLEMEK ÜZERE, İSRAİLE YAPACAĞI GEZİYİ DERHAL İPTAL ETMELDİR ·
MESCİD-AKSA İLİ İLGİLİ EN BÜYÜK PROBLEMİN ÇIKMAK ÜZERE OLDUĞU BİR ZAMANDA GİDERSE TAHRİKE SEBEP VERMİŞ, CESARET VERMİŞ OLABİLİR.
· YAHUDİ TÜRKİYEYİ SEVİYORSA BU ARZ-I MEVUUT NE?
· TÜRKİYE’DE ERMENİ BENLİ LİDERLER VAR.
· APO ÇIKAR, ERMENİNİN BIRAKTIKLARINI YAKAR
· ERMENİLERİN YAPTIKARINI AMERİKA VE AVRUPA’NIN VİCDANINA ANLATMALIYIZ
........
Dr.Erdoğan Sürat ilginç bir kişilik ..
Assoc.Profesör...
Öğretim üyesi..
Tıp doktoru...
Hür Avrupa Radyosu editörlerinden
Özellikle siyasal alanda meşhurların seslerinin “müzik değerini” ölçüyor.
Sürat, radyo ve televizyon programcısı, yazar.
.İngilizce, Arapça ve İbanıceyi iyi biliyor..
Sürat’a “İsrail’e siyasileri götürüşünü, Hem Vakit hem de Şalom’da nasıl yazabildiğini, 28 Şubatta neden, nasıl korunduğunu, Ermeni meselesi konusundaki görüşlerini, Türkiye’deki Yahudi sermayesine bakışını, sorduk.. Yaptığımız söyleşide anlattıklarını yorumsuz olarak sunuyoruz..
.....
- AKP ÇÖKMÜŞTÜR. İŞİ BİTMİŞTİR. AKP, ARTIK GÖMÜLMEYİ BEKLEMEKTEDİR
Şalom gazetesinde ve de Vakit gazetesinde semavi dinler şeriatını yazan belki de tek insansınız.
Nasıl oluyor?
İnternette yayınlanan bir yazınızda Musevi cemaatlerinde “Mustafa Erdoğan dokunmaz- dokunmaz vurdu mu da Yahudi’nin belini kırar” şeklinde söylendiğini yazıyorsunuz..
Niye bellerini kırıyorsunuz?..
- -Ben size dünyadan haber veriyorum..
Belinizi kıran adam değil. Kıranla ilgili size bir haber veriyorum..
- -Halbuki siz benim bildiğim kadarı ile Türkiye’deki siyasileri Yahudilerle buluşturan insansınız..
- -Yani şu manada buluşturdum.
İbrahim Özdoğan’la sınırlı kalan bir konu değildi.
Katiyen değil.İbrahim Özdoğan çok önemli bir APK milletvekili idi. AKP’yi kuran zihniyetin baş eri olan insandır. Onun gidişiyle bence AKP çökmüştür. İşi bitmiştir. AKP, artık gömülmeyi beklemektedir bundan sonra....
- -Neden hocam?
- -Çünkü öyle bir fikir abidesini kaybetti mi? .. Partiler fikir üzerine kurulur.. Her şey çöker.. - İster Milletvekili ister Bakan , ister Başbakan , ister Cumhurbaşkanı, isterse büyük Bürokrat düzeyinde olsun ABD’nin anahtarını İsrail’de arıyorlar. Ben de onlara şunu öğretmeye çalışıyorum: İsrail’in ayağına gidip küçülmeyin.İstanbul’daki Musevi cemaatine talimat verin işleri oradan çözün..
- İNETENYAHU, DARBECİLERE SAĞLAM DURDU ERBAKAN DURAMADI. -
-Siz daha önce REFAH -YOL hükümeti düştüğü zamanda diyordunuz ki Erbakan hoca Netenyahau’ya yardım etmediği için düştü, düşürüldü dediniz?
- Öyle demedim. O yanlış anlaşıldı.Netenyahu ile işbirliğine girmedi..
- -Evet.. Öyle dediniz.
- Çünkü Netenyahu o dönemde darbeci generallere karşı bir çıkış yapmıştı.Dedi ki darbeci generaller İsrail de Netenya’uya “ Bak” dediler.. “Senin çoluk çocuğun var.Bunların hangi saatte nereye gittiğini biliyoruz.” Yani, çoluk çocuğunu temizleriz manasında..Netenyahu onlara şu cevabı verdi. Benim yüce Rapbim de sizin çoluk çocuğunuzun nereye gittiğini biliyor dedi. Darbeci generallerin birinin kızı, Netenyahu o demeci verirken Paris’te metroda kazada öldü.
- -Türkiye’ye iz düşümü nedir?
- Şudur: Erbakan bunu söyleyebilirdi. Yani “Siz 28 Şubat yapıyorsunuz ama. Rabbimin 28 çeken, 28’ide içine alan çok ayı vardır. 28 Mart vardır... 28 Nisan vardır.. Mayıs, Haziran vardır. Siz beni bir tek 28 Şubat’la tehdit ediyorsunuz bende size hatırlatıyorum Rabbimin bir çok aylarının daha 28’leri vardır” diyebilirdi.Ve karşısında hiç kimsenin dikiş tutturacağından da hiç kimse emin olamazdı. Hatta ben şundan emin olabilirim. Asker yüz geri ederdi. ... Bunu yapamadı.. Bunu yapması içinde Netenyahu ile bir telefon görüşmesi de yeterdi. Kardeşim sen darbeci generallere çıkıştığın zaman ne oldu? Kovdular mı...Korktular mı?..
- Netenyahu’da gitti?
- -Netenyahu seçimle gitti. Netenyahu’nun ayrıca gidişi şöyle de iyi olmuştu. Netenyahu Türkiye ile, ABD ile ilişkiler kurabilen bir adamda değildi. Sırf Erbakan’ın değildir günah . Oda suçludur.Oda Erbakan’a elini uzatabilirdi. İkimizde darbe tehdidi altındayız gel seninle fikir birliği ortaklığı yapalım.Gerçi Erbakan buna yanaşmazdı. Yani. Onunla konuşmaktan kaçındı ama.Vebal altında kalmazdı Netenyahu da en azından.... Ben o dönemde ..O dönemden önce...
- ASLINDA ERBAKAN HOCANIN YANINDAKİLER DE HİÇBİR RİSKİ GÖZE ALMADILAR.
- -Siz Erbakan’a gittiniz mi?
- Erbakan’nın... o günlerde yemekte yanında ben oturdum.
- -Hangi yemekte?
- -Meşhur bir yemeği vardır.Belediye başkanlarına verdiği.
- -Yoksa şu Konuttaki yemeğe mi gittiniz?
- Ha.O.. Din önderlerine verilen.. Ondan daha önemli. Bu benim söylediğim.Aslında 28 Şubat’a sebep olan yemektir.
- -O nedir hocam?
- O belediye başkanlarının önemli olanlarını, milletvekillerini ve bazı basın mensuplarını çağırdığı .. Kösede orda i di -İlnur Çevik- Ve onlara şunu söyledi. “Biz bir dönemeç noktasındayız.. Hepinizin tek tek fikrini almak istiyorum.Böyle bir dönemeçte ne olur?” Yani genel kanaat yani “Efendim, siz direnin askere posta koyun . Gerekirse onarı kovun, emekli edin denseydi. Belki bu yönü de seçecekti. Aslında Erbakan hocanın yanındakiler de bu konuda hiçbir riski göze almadılar. Mesela Abdullah Gül o zaman ben Erbakan hocanın solundaydı.sağ tarafımda Şevket Kazan vardı.Abdullah Gül benim belki üç dört sıra ötemde oturuyordu.
- - Demek ki kıdem olarak üç dört sıra ötede imiş, böyle olunca siz ne dediniz?
- -Ben şimdi. Bu yönde konuştum, yani “siz “dedim. “Beyaz saray Sözcüsü N.B. ile - o zaman bizim Arifan radyonun yayınlarını takip ederdi telefonla tercüme ettirirdi.- konuşun.” Ve sözcü, şeyi korumak itiyordu. - Arifan radyoda gümbür gümbür konuşuyordum.. “Ey ibişler.. Ey ... ibişler.. Sizin aslında bir gücünüz yok da karşınızdakiler ödlek.” Bunu her cumartesi söylerdim. Ama her Cumartesi. Diyorlardı ki asker gelir orayı basar.
JEEP’İN SIRRI VE BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ
-Peki herkese bir şeyler oldu.Ama buna rağmen size dokunmamalarının sebebine?
- O zaman açıkça söylüyorum: ABD’den mi geliyordu araba.yoksa Avrupa Birliğinden mi geliyordu.Bilmiyorum. Ben programdan çıktığım zaman siyah büyük bir Mercedes cip, pencereleri kapalı. Perdeli. Yani koyu renk cam değil.Perdeli... Farlar dibine kadar açık. Arifan radyonun girişinde bekliyor. Askeri bir araba olduğu belli... Beni o araba getiriyor. Bineceğim taşıta kadar takip ediyor.Bindiğim taşıt evimin önüne geldiğim dede evimin önünden ayrılıyor. - Sizin güvenliğinizi sağlamışlardır? - Benim güvenliğim ve korumam sağlandı.
- Çok enteresan.
- Ama ABD’mi yaptı Avrupa Birliği’mi bilmiyorum.Bu konuda benim hiçbir fikrim yok.Yalnız. N. B. Beyaz Saray sözcüsü idi. - Bizim Arifan Radyoyu aradılar. Dediler ki “Şu numaraya dönün..Bize verilmiş numarada şimdilerde 455 li numaralar var.Onlardan biri değildi. 468’li bir numara idi.Şu numaraya dönün bir tercüman sizinle görüşecek çünkü sizin programınız Beyaz Saray sözcüsünü N.B’ye dinletiliyor “ deniyor. Peki.. Döndük biz. “Benim İngilizce’m var” dedim.Ben pratik bir mesaj vereyim.İngilizce olarak şunu söyledim. “Programda -asaletmaapları- ekselansları neyi beğeniyor? “ Dönüş: “Darbecilere kafa tutuşunuz beğeniliyor.” Neden bu iktidar tarafından paylaşılmıyor.Siz dinci bir radyosunuz.İktidar neden bunu sizinle paylaşamıyor? Benim cevabımda “Bunlar ödlektir” oldu. Ben bu şekilde...
- Aslında Amerika 28 Şubatta sürecinde Hükümeti cesaretlendirdi mi demek istiyorsunuz?
- Yani aslında.Tabii. Askerin burnunun sürtülmesini istiyordu 28 Şubatta ABD.. - Bir daha darbe yapamasınlar istiyordu.
. - Bunu daha sonra yaptılar mı diyorsunuz. Bu hortumlar filan, kimi askerlerin pisliğe bulaşması şeklinde?
- Kesinlikle .. O çuval... hepsi onun devamıdır. - Yani burunu sürtme işi?
- Hepsi onun devamıdır.O dönemde kafaya koymuşlardı, burun sürtmeyi..
- Yani ABD istiyor ki bu bölgede ticaret serbest olsun .Güvenlik sağlansın. - -Allah senden razı olsun. Tamamen söylediğiniz gibi - Ticari yollar güvenli olsun
- Evet..
- Ama sınırlar içerisinde de herkes kendi işine baksın. - Herkes kendi işine baksın..Sivil idarelerde, sivil otoritelerde bayağı kuvvetlensin. .. Ben burada bu devrimi yapıyorum. Siz hepiniz biliyorsunuz Ankara’da benim yaptığım devrimi. Yani ..... ağız dolusu küfreder hakkında hiçbir şey .. - Tamam... İşlem yapılmadı. - İşlem yapılmadı. Nasıl bu adam? ... Yani merhaba diyeni içeri atıyorlar.Adam küfrediyor. Tabi .... darbeci kesimi. Hepsi değil.Darbeciye ana avrat dümdüz gidiyorum.. Bir şey olmuyor. Ne oluyor? O zaman adamı kim koruyor? Adam da kimin koruduğunu tam olarak bilmiyor ama diyor ki ben çıkıyorum radyodan böyle bir araba geliyor.Bu araba bana eskort ediyor.Bu arabayı gönderen başka yerde eskort etmez mi?
- Eder..
- Mesela telefon edipte Türkiye’nin eğer – o günlerde- her şeye rağmen dışarı ile irtibat kuran bir içişleri bakanı varsa, bir emniyet genel müdürlüğü varsa, bir genelkurmayı varsa telefon edipte bu arkadaşımıza dokunmamanızı tavsiye ederiz demez mi?
28 ŞUBAT DÖNEMİ ASLINDA BİTMEDİ. DİĞER RAUNTLAR NE OLACAK BELLİ DEĞİL
- Diyebilir. Yalnız propaganda usullerini siz iyi çözer iyi bilirsiniz. Sinir uçlarının ne düşündüğünü ölçmek için de konuşturmazlar mı? .. Nasıl olsa.. “Arifan radyonun çapı nedir?.. Hükümet de zaten bu tarafa bakmıyor. Korkuyorlar, dolayısıyla en azından burası ne diyor” diye açık bırakmış olamazlar mı?
- -Şimdi bunu şeye yapmaları lazımdı.Ama ona zulmettiler.Dilipak’a yapmaları lazımdı.sinir uçları ne diyor testini – eğer bunlar senin söylediğin kadar akıllı kişilerse ve eğer sinir uçları testi diye bir kavramdan da haberleri varsa onu Dilipak’a yaptırmalıydılar. 28 Şubat dönemi bir uzun süreç.Aslında bitmedi. - Bin yıl sürecek dendi zaten. - Onu Demirel çok da işkembeden atmadı. Bin yıl sürecek dediği şuydu: Adamı anlamıyoruz biz. O diyor ki: 28 Şubat tek devre bir maç değil. Belki boks maçları gibi bunun bir çok raundu var.Rauntlardan birinde görünüşte dindar bir parti yok edildi. Ama rauntların öbüründe ne olacağı bilinmedi. Diğer rauntlarda ne olacağı bilinmedi. Diğer rauntlarda ne oldu? Nasıl bir şey oldu?..Diğer rauntlarda mesela MHP yıpratıldı. MHP geldi Ecevit’in emrine girdi.
- Ecevit de yıpratıldı.
- Ecevit zaten tarihten silindi. Bu arada ANAP gibi bir parti yok edildi. Ondan sonra 28 Şubat Döneminde benim Arifan Radyo’dan anlattıklarım- çünkü ben Arifan Radyo’da bazen gelen talimatları okudum. Mesela o zaman bir müsteşar hanım vardı. Avrupa Birliğinden mi ABD’den mi kim olduğunu söylemeyelim.İsminden arayıp bulunsun. Margıret Şhimit diye bir hanımefendi vardı. Margırt Şhimit hanımefendi benim radyoculuk karayerimin daha güçlenmesi, benim basında daha iyi tanınmam için her tarafa emirler verdi. Bana destek oldu, yanımda bulundu.Böyle bir hanımefendi.
TOPLUMUN ÖNÜNE ÇEKİLDİM
- Yani Vakit gazetesinde yazmanızla, Şalom gazetesinde yazmanız da bu desteğin bir etkisi var mı?
- Öyle değil.Çünkü Yahudiler zavallı adamlardır.Beyinsizdir de çoğu. Onlar Tevrat şeriatını da bilmiyorlar.Tevrat şeriatında bazen büyük yanlışlara düşüyorlar. Ben İbranice bildiğim için... Mesela Tevrat şeriatında abdestin ne olduğunu onlara anlatıyorum.Gazetelerinde yazıyorum.Bu gün bizim Vakit işledi bu konuyu.. Şalom’da. onlara demişimdir ki aslında Hz.Tevrat’ın emrettiği abdest şeyden, İslamiyet’in istediğinden fazla. Yani orada (Yahudilere ait Şalom gazetesinde -yazmam tamamen dini sebeple oldu. Zaten biliyorsunuz. Diyanetin uluslar arası ikinci din şurasında da hem Müslümanların şeriatı ile ilgili bilgi verdim.Hem de İbrani şeriatı, yani Hz. Musa -Tevrat - şeriatı ile ilgili bilgiler, ben verdim. İzhak Helva vardır. Şu anda Haham başı olan , o adam bu işi fazla bilemedi. Bu bir anlamda da Yahudilerin dini zafiyetini, zayıflığını gösterir... Yalnız Vakit’te yazışımda müstakil bir yazış oldu.Yani Margırt Şihimit hanımın oraya tesiri olmadı. Bir şeye Margırt Şhimit hanımın çok büyük tesiri oldu. Birden bire etrafımda ben o dönemde bir “D” gurubunu görmeye başladım.Ne söylesem manşet oluyor.Hürrüyet’te üç defa üst üste manşet oldu.Kanal D’de üç dört defa ana haber bültenleri benimle başladı.
- Yani sizi toplumun önüne çektiler.
- Cevizoğlu _(Hulki Cevizoğlu) beni bir defa değil iki defa şeye çağırdı. Evet toplumun iki de bir önüne çekildiğimi hissettim.
- Peki o süreç bitince de geriye çekildiğinizi hissettiniz mi?
- Şöyle çekilmedim. O süreç bitince mesela bana Vakit sahip çıktı. Yav bu adam kanal D’ye çıkıyor . İslam Şeriatı diyor. Cevizoğlu’na gidiyor İslam şeriatı diyor. Yani dönmüyor bir türlü yolundan.Dönmediğine göre tam bize uygun bir adamdır.Önce Cuma’da sonra Vakit’te yazmaya başladım. - Sizi Vakit’e mi monte ettiler? - Beni Vakit’e monte eden, onlar olmadı. Benim Türkiye’de basının ön planına çekilişim oldu. Birden bire ön plana ..
- Şimdi aynı ilgi diğer basında devam ediyor mu?
- Ha.. Şöyle devam ediyor, diğer basında ilgi..Onlarla görüşmeyi ret ediyorum. Mesela Bu gün Vatan’da sizin gibi benimle görüşmek istedi. Ben dedim ki internet üzerinden görüşelim.. Çünkü sizi tanıyorum. Yani siz beni burada zor duruma düşürecek bir şey yapmazsınız.. Öyle bir niyetinizde olmaz.
- Hayır. Ben sorarım. Cevaplarsınız ya da cevaplamazsınız..
- ..... ona ne kadar güvenebilirim, ne diyeceğini ne bilirim? ..
- Siz Tevrat’ı iyi bildiğiniz için şunu soracağım.. Dicle ve Fırat’ın Tevrat’ta bir açıklaması, anlamı var mıdır?
- Kesinlikle var.
- Nedir Hocam?
- Yani bu Arz-ı Mevuut dediğimiz kavramı bizim Tansu’da ( Eski başbakan Tansu Çiller) bilmediği için pot kırdı.Hatırlarsınız. Gitti dedi ki “Bir gün Arz-ı Mevuut inşallah sizin elinizde olacak!” Yani şunu bilmiyor ki Arz-ı Mevuut’un içine Diçle ve Fırat’ın Türkiye’deki alanı da giriyor. Bu var. Hz. Tevrat’ta bu var. Yalnız Hz. Tevrat’ta bu var ama bizde de bunun karşılığı var.
- Bizde diyoruz ki Müslümanlar olarak ..Eğer Mehdi Hz’leri gelirse diyoruz..
- ORTADOĞU ŞEKİLLENİYOR, TÜRKİYEDEN İSRAİLE YÜKSEK DÜZEYDE ZİYARET TEHLİKELİ
- Sorduğunuz şey, bir konuyu açtı. İzin verirseniz ona değineyim.Bir çağrıda bulunalım.Türk diplomatlarının olsun, Türk devlet adamlarından olsun bileninden Tevrat – bileninden ve o dilden Hz Tevrat’ı İbrani’ceden okuyanlardan derhal bilgi almaları lazım. Derhal.. Yani Cumhurbaşkanı, bu işlerde gözü yoksa, bu taraklarda bezi yoksa , o yoksa Başbakan. Onun bu taraklarda bezi yoksa, ben biliyorum havasındaysa bakanlar “ diyecekler ki gel bakalım bize şunu anlat.Çünkü bu günlerde bunlar Ortadoğu’daki hayatı değiştiriyor. Mesela adam bekliyor ki Mescid_i Aksaya yürüyeyim. Ne olacak? .. Mescidi Aksa’ya yürüyüşün sonunda üçüncü infidada da çıkarsa Türkiye’den de otuz bin genç oraya savaşmaya giderse .. Size soruyorum.Otuz bin kişi oraya sızdı ve gitti.Tam silahlandı ve gitti.Çeçenistan’a gitmedi mi Müslüman kardeşlerimiz.Hala orda değiller mi? Ne olacak?.. Türkiye bu savaşın parçası haline gelecek mi gelmeyecek mi? -Unsuru olur.. Otuz bin aile canım.Unsuru olacaksınız yani.
-Devlet olarak değilse de halk olarak
-Evet.. Soracaksınız.. Yani..Çağıracaksınız.. Benden daha iyi bilen varsa ona sorsunlar. Sen görüyorsun.Banim zamanım yok.senin gibi kıymetli insana ayırabiliyor muyum.Aslında kimseye ayırabilecek... Bir bakana ayırabilecek zamanım yok. Buna inat... -Ama İsrail’e milletvekili götürebiliyorsunuz. Dolmuşa bindirip götürüyorsunuz.
-Hayır. Hayır.O İsrail’e gidenler şimdi. Tayyip Erdoğan’da gidiyor.. Bana göre yanlış zamanda gidiyorlar.
-Niye?
- Tayyip Erdoğan şu anda hayatının hatasını işlemek üzere, bu hareketle. Derhal iptal etmelidir bu geziyi.
- Neden?
- Çünkü Mescid-Aksa ili ilgili en büyük problemin çıkmak üzere olduğu bir zamanda giderse tahrike sebep vermiş, cesaret vermiş olabilir. - Tahrik mi olur diyorsunuz?
- Yok, cesaret verme olabilir. Yani derler ki ... Mesela Mescid-i Aksa’da Yahudi bir militan gurup saldırdı. Tam bunun seyahat ettiği zamana rastlarsa... Siz felaketi düşünebiliyor musunuz? Bunu İslam Alemine nasıl anlatırsınız..Apar topar uçağa binip geri dönse olmaz..
- Yani birinci dünya harbine neden olan o prensin öldürülmesi gibi bir şey ..
- Bakın tamamen aynı. Bunu söylüyorum. Mesela bizleri çağırıp da hocam bir gel. Hakikaten Tevratta ne bölüm var, ne anlatıyor...
- Ama İsrail’de bu geziyi çok arzu ediyor, gelsin diyor.
- Yani onların arzu etmesi acaba bırakın Tayyp’i halkımız için hayırlı mı?... Siz ne düşünüyorsunuz? Halka şimdi sorsak.. “”Gitsin mi, gitmesin mi” diye .Şu dönemde..
- Sormamız lazım.
- Yani ne olur bir anket yapın.
- Sormamız lazım. Ama bizim ülkede de böyle bir sorma işi olmuyor, sorsanız da iktidarlar ilgilenmiyor.
- - Eee bi.. Anayurt olarak yapın bunu Hayır görürüm. Ben.. Ortadoğu bu kadar karışık. Celal Talabanı amca geldi oturdu makama..
- Peki .. Celal Talabani’ye aşiret lideri diyorduk.. - Hafife alıyorduk.Cumhurbaşkanı oldu. - Pasaportu da bizim amca diye biz veriyorduk.
- -.......
- Talabani Irak devletinin Cumhurbaşkanı. Bizim Cumhurbaşkanımıza denk. Ziyaret etse altına halılar sereceğimiz adam. Ne yapacağız bu durumda? - Lütfen şunu görmeye çalışalım ve artık görelim lütfen .Rahmetli Özal., iyi adam kötü adam lafını bırakalım bir tarafa..Ama o zatın söyledikleri vakti zamanında yapılsaydı.Mesela bir koyup üç alacağız dediğinde Türk ordusu Kerkük’e girmiş olsaydı..Her şeyden önce ihracat-ithalat arasındaki makas böyle açılmazdı.Bu bir. - İkincisi de Türkiye bir ekonomik krize şimdi olduğu gibi gebe kalmazdı. Şu anda kriz yok.Ama ne kadar benzeşiyor.Ekonomik krizin patladığı günlere şartlara ne kadar benziyor.Makas açılmış.Türk parası aşırı değer kazanmış. Ve daha tehlikelisi refah var.Halk istifade etmiyor..
ERMENİ BENLİ LİDERLER VAR
- Bizde iki buçuk yıl önce Ermeni konusunda genel görüşme açılsın diye TBMM’ye önerge verildi. Hükümet hiç üzerinde durmadı. Şimdilik böyle bir konuya ihtiyaç yok, böyle bir şey yok dendi. Ama bu gün Çarşamba günü her ne hikmet ve nasılsa TBMM gündemine geldi ve genel görüşme açılıyor.. Nedir bu Ermeni meselesi?
- Ne kadar hazin, ne kadar acı, ne kadar korkunç bir şey anlatıyorsunuz.... Şimdi Ermenilerle ilgili iki tane iddia var.Birisi tehcir, göçe zorlamak.Birisi bu..İkincisi de soykırım.İddialar bunlar. Eğer biz insansak ve bizim bir hafızamız varsa ben şimdi size Erzurum’da aile büyüklerimden dinlediğim bir şeyi anlatayım. Babamın babası Molla Mustafa rahmetli Yemen’de şehit oluyor. Babamın annesi de köyünden dışarı çıkmıyor. Arif Sağ’ın köyüne yakın bir Sünni köy .Onlarınki Alevi kültürüne mensup bir köy. Annemin anne tarafı Arabistan’dan göçüyor Medine’den Aradel Arabi’nin çocukları Aver köyüne iskan ediyor bunarı Osmanlı, Aver köyüne.Erzurum’un şehir merkezine otuz kilometre mesafede bir köy. Bu insanlar Erzurum’da anlatılanlardan habersizler. Çünkü uzun yol. Her an gidip geleceğiniz yol değildir. Diyorlar ki orada.. Genç erkekleri büyük camiye doldurup Ermeni yaktığında .. Oğlunu yakıyorlar yaşlı bir anne kalıyor.Bunlar sokaklarda donmamak, açlıktan ölmemek için köylere kaçtılar. Bizde sorduk.Siz hanımefendi bir kadınsınız.Veya yaşlı bir erkeksiniz. Siz bey efendi bir dedesiniz. Neye köye kaçtınız? Biricik oğlumu Ulu Camide yakınca Ermeni, ben köye kaçmak zorunda kaldım. Çünkü şehirde kim kime dumduma. Kimse bana bir lokma ekmek vermez. Ama köyde misafir odası vardır, oraya koyarlar. Donmam. Bir bardak su olsun içerim. Bir kuru ekmek.. Şimdi ben size soruyorum.Bu konuları işleyen kaç kitap okuduğuz..Yani Türklerin bu konuda gördüğü zulmü
- Pek az
. - E ne hakkımız var anlatmamaya .Bizim böyle bir şeyi anlatmama hakkımız var mı? - Eğer anlatırsak ırkçılık damarımız kabarır!
- Üstadım böyle bir şey .. Böyle bir zihniyetin Allah iki dünyada da cezasını verir.çünkü - Demişiz ki Yurtta sulh cihanda sulh bize yapılanları unutalım, yabancının..
- Bir defa sizin söylediğiniz şekilde yaklaşırsak Allah’tan korkalım.Gerçeğin üzerini kapatıyorsunuz. ..Bir millet nasıl “yurta sulh cihanda sulh” diyerek yaralarını uyduruk pansumanlarla kapatabilir.Böyle bir şey olur mu? İntikam almak yalnızca gidip adamı camiye doldurup yakmak değil.Ama.yayınla intikam alabilirsin. İslam’da kaç tane mücadele yolu var: Eliyle . yapamıyorsan diliyle, yapamıyorsan gönlünle.. Kardeşim elin çolak mı yav...İki tane kitap yazsana. Kimdir bu Ulu Camiye doldurulup yakılanlar? Buna bunu neden Arap göçmeni olan anneannem uydursun da anlatsın? Derdi ne? Zaten Erzurum’un içini hayatında iki kere görmüş. Görmediği bir yerle ilgili size uydurma bir şey anlatsın. Arif Sağ’ın köyü Aşkale’de bu gün bile zor gidilen bir köy.. Onun yakınında Çırnıt, Topal Çavuş benim babaannemin kocası Molla Mustafa Şehit olunca zaten o köyden çıkma cesareti bile kalmamıştır.Araba yok zaten..Nerden bilecek de anlatacak? Böyle bir şeye ihtiyaç bile yok. Erzurum’un içindeki anlatsa. Denebilir ki bu şehir işgal gördü. İşgalde Psikolojik harp numarası çektiler.Ermenileri de kestiler. Kendileri de bunu böyle anlatıyor.Ama bunu( İşgale uğramamış) köylü anlatıyor.. Benim Ermeni benli general diye bir şiirimde ‘’Karakutu”da çıktı.Ermeni benli lider. Türkiye’de Ermeni benli liderler var.Hala “karakutu”da duruyor.. O şiirim duruyor.Ermeni benli liderler Türkiye’de var. Başımızda bu insanlar..İsim ver..İsim vermem.Niye vermem? .. adam yerine koymamda ondan, korktuğumdan değil.. Ermeni benli lider var Türkiye’de..
MAĞDUR YAKINLARI DÜNYA İNSANLRININ VİCANINA HİTAP ETSİN
- Siz Ermeni yok diyorsunuz?
- Yav.şimdi..Bu Ermeni benli lafı zaten çok enteresan.. Namussuzun anası babası belki Türk de ..İşte o Ermeni beni ile doğmuş..O cibilliyetsiz.O Ermeni beni ile Ermeni gibi davranıyor.. O aslında onun yüzünün kiri. Onun yüzündeki leke .. Belki para alıyor.Belki ülkeyi satıyor.Lider pozisyonuna gelmiş insanların gücümü yok Allah’ını seversen.Yani Van’a Erzurum’a ne zulüm gördünüz diye halkla konuşacak gücümü yok bu liderlerin.O zaman yapacakları tek bir şey var. Diyecek ki vatandaşlar. Biz hep müsteşarları yurt dışına çıkarmayalım.şurada şöyle Ermenilerin yaktığı alilerden orta yaşlı kendini bilir adam götürelim.Amerika’da Avurupa’da konuşsunlar, konferans versinler.Nasıl yakılmış babaları dedeleri. Tarih tekerrür eder. Dün bizleri camiye doldurup Ermeni yakmıştır. Yarın başkası yakar.Yarın başkaları yakar. Bunun sınırı yok.Buna nasıl sınır koyacaksınız.Soruyorum..Yani.. APO ister Ermeni olsun, ister olmasın yaptığı iş neydi? Canilikti..Cinayet işledi. Şimdi Apo çok saygı değer insan(!) oldu. ...... Ermenin yakamadığını da çıkar Apo yakar..Eğer susarsanız sonucu o olur. Bu adamlar yanmış.. Bu adamları bulmak kolay. Bende gidip bulabilirim..Devlet benden de isterse ailesini körpecik fidanlarını camide yanmış olanların cesetlerini.. Gider buluruz. Erzurum yıkılmadı ya.Buhar olmadı ya..Ben hem de yabancı gözlemcileri alarak gideyim.Bu insanları bulup konuşturayım..Bundan korkacak ne var?...Eğer dünya bunu anlamazsa biz o zaman millet olarak teslim bayrağını çekelim.Ama sizi temin ederim gidip bulurum. .Bu gün “Karakuta”da ki yazımda belirtim.Fransa’daki adam.Korsikalı adam diyor ki; Türklerle Ermenileri kışkırtıp bir birbirlerine düşüren Yahudi bu gün zengindir diyor. O doğrudur yalandır.Oturmuş hakikatin hakemliğini yapıyor.”Ermeni soykırımı da yoktur” diyor “Bunlar bir birlerini kesti” diyor.”O onu öldürdü, öbürsü onu şişledi, aralarında böyle bir şey oldu . Kanlı bir hadise oldu. Burada soykırım filan yoktur” diyor adam..
YAHUDİ, TÜRKİYEYİ SEVİYORSA BU ARZ-I MEVUUT NE?
- Dünyanın her yerindeki Yahudi’yi İsrail devleti aylıyor vatandaş yapıyor, Türkiye’deki Yahudi’yi neden almıyor?
-Yani onların şöyle bir özelliği var.Bir yazımda yazdım.Dikkat ediyorsunuz Türkiye’yi Ermeni konusunda en çok destekleyenler ABD’deki Yahudiler. Neden?.. “Bunlar bu kadar mı Türkiye’yi seviyor. Bunları ben sormuyorum..Avrupa soruyor..Avrupa soruyor bunu.. Ne oluyor bu heriflere ? Nerden birden bire bunlar Türk dostu oldular, Yahudiler dünyada en çok Türkleri mi sever “ diyor? Buna niçin inanalım? Seviyorsa bu Arzu Mevuut ne? - Ülkenin yarısını istiyor .Ama Ermeni konusunda Türkiye’yi destekliyor?
- Destekliyor..
- Yukarıyı, Ermeni’ye vermeyin ama aşağı benim olsun..
- Allah Allah ... Bunu nasıl izah edebiliriz biz..
- Nasıl izah ederiz?
- Bence şöyle izah ederiz biz.Avrupalıyı daha tanıyamadık.Gidip Avrupalıya derdimizi anlatsak anlayacak.Kardeşim soykırım değildir.Kanlı bir hadisedir..O da benim fidanlarımı yakmıştır der işi bitirirsiniz. ....Şimdi biz tekrar. Amerika’da da Kanada‘da da bunu yapmak zorundayız.. Bunu biz Amerika’da da yapabiliriz. Çünkü Amerika’da Yahudi aleyhtarı faaliyetlerde sivrilikler gözüküyor. Yahidi ağır sanayiine giremez.Biliyor musunuz bunu?
- Hayır.
- Her şeye girer. İlaç yapar, basına girer.. Ağır sanayie giremez. Ağır sanayie adımını atamaz Yahudi?
- Neden?
- Çünkü Amerika aynı zamanda bir Yahidi aleyhtarı devlettir.
- Ya derler ki Amerikanın kurucu babaları Yahudi taraftarıdır.
- O işin öyle gösterişidir. Hiç öyle bir şey yok. Hiç öyle bir şey yok.. En basit yol. Amerikalı bir genç kız süt be süt bir Amerikalı yani Vasp, yani Anglosakson Protestan genç kız gitti İsrail’e dedi ki burada Filistinlilerin evini yıkan greyderin önüne kendimi atacağım.Attı ve parçaladı Gidip bu insanları bulalım.Amerika’da bu şerefli insanları bulalım da derdimizi anlatalım yav. - O zaman İsrail’in aleyhine de olur!.
- İster İsrail’in aleyhine ister, Ermenilerin aleyhine..Kimin aleyhine olursa olsun anlatalım. - İsrail bizim stratejik müttefikimiz!
- O zaman yarın çıkar Apo..Ermenilerin bıraktıklarını o yakar.. İsrail aleyhtarlığı, İsrail düşmanlığı yapalım demiyoruz arkadaş..Gidelim ermeni davasını Amerika’da öyle anlatalım ki bana ne yapıldı, hepsini tek tek anlatayım.Karşılığında beninde yaptıklarım varsa onu da anlatsın..Karşılıklı yapılmış. Korkmağa lüzum yok..Gittim adamla kavga ettim. O gözünün üstüne bir tane patlattı sende onun karnına tekme çattın bir seksen yere devirdin.İkinizin de korkacak neyiniz var?
- İnşallah..Ben sizden şunu bekliyorum Anayurt olarak: iki tane meselemiz var. Tayyip’in biraz Tevrat bilerek oraya gitmesi. En iyisi hiç gitmemesi.Ama gitmeden önce bu işin uzmanından azcık ders alması
- İkincisi de Ermeni konusunda Avrupa ve ABD’ye hiçbir şey anlatamadık. Bütün bu başımıza gelenler ondan. ....Oradaki namuslu insanları bularak, onlara ulaşarak.Onlar çok..Amerika’da ve ABD’de. ulaşarak . Hiçbir şey anlatmıyorum arkadaş. Bir hadise anlatıp gideceğim.Erzurum’daki Ulu Camiye doldurulup yakılanlar..Anlatıp döneceğim..
- Yani insanların vicdanına diyorsunuz.
- Tabi tabii. Bu gazeteci olabilir,yazar olabilir.mimar, mühendis olabilir, sivil toplum örgütü başkanı olabilir, sendikacı olabilir. Bu namuslu insanlar kim olursa olsun. İşte Korsikalı. Ben yazımda yazıyorum.Lehte aleyhte bir şey demiyorum.Bak Korsika’da bunu söylüyor adam. Onu gidip bulacaksın.Allah razı olsun.Sen bir Fransızsın, Hrıstiyansın ama Allah dostusun.Benim hakkımı savunuyorsun.Ben sana şu Ulu Cami işini bir anlatayım ağbi. Akşam uçağına da binip gideyim.. Biti..
TÜRKİYEDEKİ YAHUDİ SERMAYEDAR İSRAİL İÇİN ÖNEMLİ
- Türkiye’deki Yahudilerin İsrail için önemini soruştum.Cevabını alamadım.
- İsrail için önemi şu: Türk Yahudileri bayağı zenginler çıkardılar.Bu gün... bir takım Yahudi zenginlerinin adı çıkmış. Bu ad önemli değil. ....... belki de dünyanın en zengin onuncu adamıdır. Çünkü Türk’e başörtüsünü satan Yahudi’ dir bu adam.Türk’e başörtüsünü satmıştır .... Şimdi ..... gibi bir dünya devi.Hem de gizli dev. Böyle birisini düşünün ben eminim dünyada o adam ilk ona giriyor. Akide şekerinin tanesini on milyona satıyorsa K.. ne, K..kim?..Git ...’dan akide şekeri al bakayım. Gömlek alıyorsun.Nedir o bez? 400-450-500 milyon. Peki ben sizden şunu öğrenmek istiyorum.Bu kadar Türkiye ortamında palazlanıp semirebilen bir ... İsrail için çok değersiz olabilir mi, orta değersiz az değersiz olur mu?
- Böyle bir sermayenin hükümetler üzerinde gücü olmaz mı?
- Hiç olmaz mı canım? Dünya da ilk ona giriyorsa. Hiç adı okunmuyor. Sessiz sedasız ..Bir şeyde üretmiyorsunuz .Başörtüsü..Akide şekeri.. Gömlek..
- Başlamış 1940larda Türk’e başörtüsü satmış bu.. Her halde sorunu cevaplandırdım.
- Ve cenaze bezi ... ...........0000000000......
Burada Necati ÇAVDAR'ın Şiirlerini, Yazılarını Röportajlarını ve Fotoğraftan yansıyanları Kısaca; Necati ÇAVDAR'ı bulacaksınız ... NOT: Devamı www.codaroglu.blogspot.com Necati ÇAVDAR 'IN Obası: 2 de
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar
https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700&...
-
Zehra Aylin Atatürk’ün Manevi Kızı Zehra Aylin’in Acı Ölümü http://mustafakemalim.com/ataturkun-manevi-kizi-zehra-aylin/ ...
-
Hoca ve Talebeleri .. Dr. Hüseyin Ağca ile talebeleri iftarda buluştu. Soldan sağa.. Fatih Teke Ali Gümüş Ahmet Ünkazan ...
-
VAN kalesi açıkhava müzesi olsum . VAN’NAME HALNAME 19-20 Eylül 2011 günlerinde, Yeğenlerimiz Muhsin, ...
1 yorum:
Bu vatandaşın hasta olduğunu biliyorsunuz ve dalga geçiyorsunuz.
Ayıp olmuyor mu?
Bu garibanın akademik unvanlarının olması akli dengesinin yerinde olduğu anlamına gelmiyor. Deli olduğunu anlamamız için "bokunu alıp üstüne sürmesi" mi gerekiyor.
Ayıp ayıp çok ayıp "baba" ya bu muamele yapılmamalı.
Yorum Gönder