MUHACİR!
Şu krallara iş bulmak gibi bir gaye ile parsel parsel bölünen dünya..
Sınır sınır ayrılan insanlar/insanlık..
Daha dün aynı memleketin insanı, aynı devletin tebaası..
Kendi imkân ve iradesi dışında başka yere düşmüş.
Ana, baba, kardeş, yaran.. Komşu.. Şimdi olmuş "yabancı.."
Ve gün gelmiş, "ayrılığı" kavi tutsun diye teslim etikleri diktatör, "her şarta otoriteme evet" demediğiniz için, hayat hakkı tanımıyorum..”Öldürülmeyi hak ettiniz” deyivermiş..
Onlar da "can"larını koruma adına düşmüşler yola..
Dikmişler gözlerin ezeli ve ebedi devletlerinin ana parçasına.
O, da buyur.. Biz ayrılmadık "ayrı saydılar" diyerek imkânlarını seferber etmiş.
Ve Halepli Muhammed amca (1934) ana vatan da "muhacir" olarak hayata veda etmiş..
Dil yok, imkan yok..
Yok yok..
Yedi -sekiz yaşındaki torun Muhammed, en yakın “Cami”ye koşarak sadece "dede öldü" diyerek sorumluğu mukim olanlara atıverdi..
Öyle ya..
Cenazeyi kaldırmak, kalanların sorumluğunda..
Ve çokluk içinde bulunduğunda katılmak Farz-ı Kifaye..Birileri kaldırdığında toplum, mükellefiyetten düşer..
Ya o birileri yoksa Farz-ı ayın..
Çocuk adata "mecbursunuz" dercesine "dede öldü" benden söylemesi der gibi..
Ve hamiyetli insanlar koşarak yolcuyu asli vatanına teşyi ettiler..
Ahimesud belediyesi de tüm hizmetleri kusursuz yerine getirdi..
Eee.
Belediyenin işin ne.
Bir doğum, diğeri ölüm.
Birine "hoş geldin" diyebilmeli..
Diğerine de "güle güle"..
Yol, su vs..
Onlar zaten olacak işler.
Bu gün olmazsa yarın..
Günü gelince ne doğum ne de ölüm bekler..
Belediyeler; öncelikle bunlara hazır olmalı..
Neyse dostlar..
Tıpkı son İslam hakanı ve Halife'si nasıl ki ana vatana ve Desadet'e en yakın yer, sözde BAŞKENT, Şam olduğundan oraya defnedilmişse..
Diğer bir Osmanlı, Halepli Muhammed amca bu gün, Ahimesud’ da Ahi Elvan Hz. bağrında toprağa verildi.
Mezar tahtasına “Suriyeli” yazmışlar..
^^“Suriye”, Fransızın uydurması..Bu gün var yarın ne olacağı belli değil. Ama Halep vilayetimiz dünde vardı yarında var olur..^^ diyerek, mezarlıktaki künye tahtasının doğum yeri hanesine “HALEP “ yazdım..
Görünürde Halepli Muhammed Mahmud amca "muhacir.."..!
Ne Halepli Muhammed amca..
Ne de Şam-ı Şerif de yatan;
Kara propagandanın tesiri ile “Sevr’i imzaladı zannedilen” ve tüm baskılara rağmen SEVR’i imzalamayarak akim kalmasını sağlayan;
Son Hakan ve Halife Sultan Vahdeddin, Muhacir..
Asli vatanlarında, toprağın koynundalar..
Ve hepimiz ölümlü olarak dünya gurbetinde “muhacir” değimliyiz.?
Onlar ebedi vatanlarına yolcu edildi.
Kalan ise biz; "Muhacirler"iz...
Rabbim, bu gün yolcu etiklerimize ve tüm iman sahiplerine rahmetiyle muamele eylesin..
24 Mart 2015 – Ahimesud/Angara
Şu krallara iş bulmak gibi bir gaye ile parsel parsel bölünen dünya..
Sınır sınır ayrılan insanlar/insanlık..
Daha dün aynı memleketin insanı, aynı devletin tebaası..
Kendi imkân ve iradesi dışında başka yere düşmüş.
Ana, baba, kardeş, yaran.. Komşu.. Şimdi olmuş "yabancı.."
Ve gün gelmiş, "ayrılığı" kavi tutsun diye teslim etikleri diktatör, "her şarta otoriteme evet" demediğiniz için, hayat hakkı tanımıyorum..”Öldürülmeyi hak ettiniz” deyivermiş..
Onlar da "can"larını koruma adına düşmüşler yola..
Dikmişler gözlerin ezeli ve ebedi devletlerinin ana parçasına.
O, da buyur.. Biz ayrılmadık "ayrı saydılar" diyerek imkânlarını seferber etmiş.
Ve Halepli Muhammed amca (1934) ana vatan da "muhacir" olarak hayata veda etmiş..
Dil yok, imkan yok..
Yok yok..
Yedi -sekiz yaşındaki torun Muhammed, en yakın “Cami”ye koşarak sadece "dede öldü" diyerek sorumluğu mukim olanlara atıverdi..
Öyle ya..
Cenazeyi kaldırmak, kalanların sorumluğunda..
Ve çokluk içinde bulunduğunda katılmak Farz-ı Kifaye..Birileri kaldırdığında toplum, mükellefiyetten düşer..
Ya o birileri yoksa Farz-ı ayın..
Çocuk adata "mecbursunuz" dercesine "dede öldü" benden söylemesi der gibi..
Ve hamiyetli insanlar koşarak yolcuyu asli vatanına teşyi ettiler..
Ahimesud belediyesi de tüm hizmetleri kusursuz yerine getirdi..
Eee.
Belediyenin işin ne.
Bir doğum, diğeri ölüm.
Birine "hoş geldin" diyebilmeli..
Diğerine de "güle güle"..
Yol, su vs..
Onlar zaten olacak işler.
Bu gün olmazsa yarın..
Günü gelince ne doğum ne de ölüm bekler..
Belediyeler; öncelikle bunlara hazır olmalı..
Neyse dostlar..
Tıpkı son İslam hakanı ve Halife'si nasıl ki ana vatana ve Desadet'e en yakın yer, sözde BAŞKENT, Şam olduğundan oraya defnedilmişse..
Diğer bir Osmanlı, Halepli Muhammed amca bu gün, Ahimesud’ da Ahi Elvan Hz. bağrında toprağa verildi.
Mezar tahtasına “Suriyeli” yazmışlar..
^^“Suriye”, Fransızın uydurması..Bu gün var yarın ne olacağı belli değil. Ama Halep vilayetimiz dünde vardı yarında var olur..^^ diyerek, mezarlıktaki künye tahtasının doğum yeri hanesine “HALEP “ yazdım..
Görünürde Halepli Muhammed Mahmud amca "muhacir.."..!
Ne Halepli Muhammed amca..
Ne de Şam-ı Şerif de yatan;
Kara propagandanın tesiri ile “Sevr’i imzaladı zannedilen” ve tüm baskılara rağmen SEVR’i imzalamayarak akim kalmasını sağlayan;
Son Hakan ve Halife Sultan Vahdeddin, Muhacir..
Asli vatanlarında, toprağın koynundalar..
Ve hepimiz ölümlü olarak dünya gurbetinde “muhacir” değimliyiz.?
Onlar ebedi vatanlarına yolcu edildi.
Kalan ise biz; "Muhacirler"iz...
Rabbim, bu gün yolcu etiklerimize ve tüm iman sahiplerine rahmetiyle muamele eylesin..
24 Mart 2015 – Ahimesud/Angara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder