Sen kanlar içinde kıvranırken
Silah baronları , kanlarını yudumluyor
Silah baronları , kanlarını yudumluyor
Milli Gazete
Şam’daki iki çocuk ve Buti
Şam’daki son Cuma namazını O’nun arkasında kılmıştık.
Emeviye Camii eski günlerinden uzaktı.
Buti’nin imamlığında namaza durduğumuzda üç saf ancak olmuştuk.
Oysa aynı camide daha önce iğne atsan yere düşmezdi.
Tarihin kadim başkenti Şam çoktan kana ve korkuya teslim olmuştu.
O Cuma namazında iki tane çocuk takılmıştı gözüme.
11 bilemediniz 12 yaşlarında.
Safta yan yana düşmüştük. Namaz aralarında birbirleriyle şakalaşıyorlardı.
Ne diktatörlük umurlarındaydı, ne de özgürlük!
Hiçbir küresel hesapları da yoktu.
Savaşı bir oyun sanacak kadar çocuktular işte.
Allah biliyor. Gözlerimden iki damla yaşın aktığını hatırlıyorum.
Hangi özgürlük, bu çocukların hayatından daha önemli olabilir ki!
***
Ramazan El Buti’nin, bombalı bir saldırı sonucu öldürüldüğü haberi cep telefonuma düştüğünde, yine o çocuklar geldi aklıma.
İntihar bombacısı caminin içinde patlatmıştı bombayı.
Buti, talebelerine hadis ve tefsir dersi veriyordu.
Kendisiyle birlikte tam 41 can daha ölmüştü.
Acaba içlerinde, o çocuklar da var mıydı!
Adlarını bilmediğim ve hiçbir zaman öğrenemeyeceğim ama gözlerindeki ışıltıyı da asla unutamayacağım o iki çocuk!..
Bilmiyorum. Hissettiğim tek şey; öfke!
Lanet olsun sizin diktatörlüğünüze
Lanet olsun özgürlüğünüze
Lanet bütün küresel hesaplarınıza..
Lanet olsun, savaşınıza, barışınıza...
***
O namazdan sonra yaklaşık 1 saat Buti ile sohbet etmiştik
Özetle; “Kan ve kaos İsrail’in işine yarar, ne olacaksa kan dökülmeden olmalı” demişti.
Buti, bizdendi. Anadoluluydu. 1929 yılında, Cizre’de doğmuştu.
4 yaşındayken ailesiyle birlikte Suriye’ye göç etti.
Şapka giymediği için alimlerin asıldığı günlerdi.
Babası da alimdi. Ya şapka giyecek ya da asılacaktı.
Şapka giymemek için Şam’a gittiler. Bir daha da dönmediler.
Buti geçen hafta öldürüldüğünde 84 yaşındaydı.
***
Peki Ramazan El Buti’yi kim öldürdü?
Esad rejimi muhalifleri suçluyor.
Muhalifler, Esad rejimini.
Peki kim vurdu?
Bombacıyı bende bilmiyorum.
Ama kesin olarak bildiğim bir şey var;
Bomba Batılı, Küresel silah baronlarınındı!
Bildiğim bir şey daha var;
Biz Kürtçe, Türkçe, Arapça ağıtlar yakarken,
Onlar, neşeyle viskilerini yudumluyorlar.
Biliyor muydunuz!
ABD Kongresi tarafından hazırlanan bir rapora göre, ABD’nin İslam ülkelerine yönelik silah satışının, 2010 yılında 21.4 milyar dolar iken, 2011 yılında yüzde 300 artarak 66.3 milyar dolara çıkardığını biliyor muydunuz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder