Diliyor ve umuyoruz ki eğride olsa atılan adımdan DOĞRU çıkar. Çünkü kimi kürtler,PKK belasından, baskısından kurtulup özgürleşir. Kimi Türklerde NATO ordusu, savcısı vsden kurtulup "kendi" olabilir.Kendi dinamikleri ile "garipler" (emekçiler) birbirinin yüzüne bakıp, aynı olduklarını anlayarak kucaklaşabilirler..
Rahmi Yıldırım bir not yayınladı.
AKŞAM YEZİT SABAH ŞEHİT!
Ülkemiz tutarlılık ve dürüstlüğün mahrumiyet bölgesinde olsa gerek.
Siyasetçisi bürokratı, yöneteni yönetileni, ezeni ezileni, işvereni işalanı, ağası marabası, işlisi işsizi, okuru yazarı, öğreteni öğreneni, seçkini lumpeni, dinlisi dinsizi, şeyhi müridi…
Cümlesinin hayat felsefesi aynı.
Gelen ağam giden paşam.
Dün dündür bugün bugün.
Âleme verir talkını kendi yutar salkımı.
Akşam yezit, sabah şehit.
Daha neleeer neler.
Resmi görüşler ayrı, gerçek görüşler ayrı.
Böylesi davrananlara İslami lügatte münafık,
Laik lügatte ikiyüzlü diyorlar.
Ya bir de on yüzlü, yirmi yüzlü olsalardı…
***
Şu günlerde barış ve çözüm konuşuluyor.
Öylesine barışçılar, öylesine demokratlar ki.
Mesele çözülüp barış sağlandığında Türkiye kanatlanacak.
Türk de uçacak, Kürt de.
Öyle güzel bir rüya ki.
***
Şu karamsarlık meleği rüyaya dalmasa n’olur yani!
Ekranlarda sayfalarda ikiyüzlülükten geçilmediğini,
İkiyüzlülüğün paçalardan aktığını,
Çözüm ve barış süreci mimarlarının ikiyüzlülükte birbirleriyle yarıştıklarını söylüyor.
***
Karamsarlık meleğinin fısıltısı bir yana.
Düne kadar, Başbakan Ergenekon soruşturmasının savcısıydı.
Savcı’nın iddianamesinde iddia olunuyordu ki; PKK, Ergenekon’un kontrolündeki bir terör örgütüdür!
Sadece PKK değil; DHKP-C, İBDA-C ve Hizbullah da Ergenekon’un güdümü altındaki örgütlerdir.
Ergenekon’un savcısı Başbakan, yurt içi yurt dışı gezilerinde, parti toplantılarında kükreyip duruyordu: “PKK terör örgütü ile çetelerin işbirliği yaptığına dair emareler var. ‘AK Parti yönetimden uzaklaşsın da Türkiye’ye ne olursa olsun anlayışı’ içindeler. Elbette güvenlik güçlerimiz bu noktada üzerlerine düşeni yerine getireceklerdir.”
Sadece iddianamede, Başbakan’ın söylev ve demeçlerinde değil, yandaş medyada da aynı şeyler yazılıp çiziliyordu.
Yandaş gazetelerin sayfalarında köşe yazılarında “Apo Ergenekon üyesidir”, “Ergenekon’a vurdukça ses PKK’dan geliyor” başlıkları okunuyordu.
***
Şimdi barış ve çözüm sürecindeyiz.
“Ergenekon üyesi” İmralı’dan mektup gönderiyor.
Ergenekon Savcısı “Buradaki mesajlar bizim aylardır yıllardır söylediğim sözlerdir. Mesajlar büyük ölçüde bizim söylediğimiz mesajlarla örtüşüyor.” diye alkış tutuyor.
Kur’an’da deniliyor ki, “Münafıklar birbirlerindendir. Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar.” (Tevbe/67)
Artık Kürt ve Türk anaları emekçi genç insan tabutları başında ağıt yakmayacaklarsa,
Bu münafıklık da sineye çekilir, görmezlikten gelinir de,
Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı?
Rahmi YILDIRIM
27 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder