28 Aralık, 2019

Dışarda aylar önce hazırlanan durumu Mümtazer , CİA elinde "Esir" olan Fethullah bey cephesinden yorumlamış..

Verilen işaretler durumun vahametini gösteriyor
27 Ara 2013 09:52 Samanyolu Haber
Başbakan Erdoğan'ın Pakistan dönüşü sarf ettiği sözler davanın akıbeti hakkında düşündürücü olarak değerlendirildi.
Dışarda aylar önce hazırlanan durumu
Mümtazer , CİA elinde "Esir" olan Fethullah bey cephesinden yorumlamış..


Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu; art arda gelen istifalar, görevden almalar ve yargı sisteminde gelişen olaylar ile hem Türkiye'nin hemde dünyanın gündeminden düşmüyor. Başbakan Erdoğan'ın Pakistan gezisi sonrasında yaptığı açıklamalar da olayı çok farklı bir kulvara çekecek yönde.
Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, "Başkalarına hacet yok; doğrudan Başbakan’ın verdiği işaretler durumun vahim olduğunu gösteriyor." sözleriyle gelecek dönemde bu olayların çok daha yaralayıcı olacağına işaret ediyor.
Hükumetin soruşturma konusunda izlediği yanlış stratejiye de değinen Türköne yazısında bu durumu; "Emniyet teşkilatı içindeki kıyım ve yargı ile girişilen savaş gibi umutsuz çırpınışlar artık sadece hasarı çoğaltmaya hizmet ediyor." şeklinde ifade etti.
Mümtaz'er Türköne'nin Zaman Gazetesi'nde yayınlanan bugünkü yazısışöyle :
***
KRİZ KAPIDA BEKLİYOR
Çareyi Erdoğan Bayraktar gösterdi: “Başbakan’ın istifa etmesi lazım.” Peki eder mi? Bizim bilmediğimizi Başbakan biliyor: Yolsuzluk dosyasının kapsamı hakkında detaylı bilgi sahibi. Başkalarına hacet yok; doğrudan Başbakan’ın verdiği işaretler durumun vahim olduğunu gösteriyor.
Dün köşemde, İmam-Hatip hattı üzerinden, Hükümet’in savunma taktiklerinin kanuna aykırı olduğundan bahsederken, Pakistan dönüşü uçakta söylediklerini bilmiyordum. Başbakan’ın söylediklerinin tek sonucu var: Bu soruşturma Başbakan’ın adına yazılmış bir fezleke ile sonuçlanır. Yani bu iş mutlaka mahkemeye intikal eder. Başbakan’ın kendisini savunduğu “Eğer bir yolsuzluktan bahsediyorsanız milletin malına, devletin malına yönelik bir şey var mı?” sorusunun mahkemede savcıya sorulduğunu hayal etmeniz, davanın akıbeti hakkında size fikir verebilir. Mızrak Başbakan’ın elinde; çuvalın ebadını kanunlara göre yargı belirliyor.
Elde, sağlam bir yolsuzluk dosyası ve bunun altında ezilen bir Hükümet var. Mukayese etmek için söyleyelim: Gezi eylemlerinin yol açtığı yerel ve uluslararası depremin şiddeti “1” birim ise, bu sefer yaklaşık “100” birim. Başbakan çok sevilen bir lider; aynı zamanda çok düşmanı olan bir politikacı. Büyük bir kavga, sevenlerini ve sevmeyenlerini karşı karşıya getirecek. Ne Hükümet ne de Türkiye bu yükü taşıyamaz. Kaos dediğimiz şey asıl işte o zaman başlar.
Başbakan istifa etmeyi düşünür mü? 11 seneyi, Anka kuşu gibi her sabah küllerinden yeniden doğarak geçirdi. Bu seferki durum farklı:Başbakan da karargâhı da dağılmış vaziyette. Artık uzlaşma arayışlarının da bir faydası yok. Mermi namludan çıktı, bomba patladı ve hedefi dağıttı. Başbakan’ın sorumluluğu büyük: Bu ülkeyi derin bir kayba sokmadan bu krize son noktayı koyacak araçlar hâlâ onun elinde. İstifa müessesesi tam da böyle krizler için bir çare. Emniyet teşkilatı içindeki kıyım ve yargı ile girişilen savaş gibi umutsuz çırpınışlar artık sadece hasarı çoğaltmaya hizmet ediyor.
Başbakan, bu soruşturmanın ülkeye maliyetini doğru hesaplıyor. Ekonomi şimdiden ağır bir yükün altında. Yatırımlar durabilir. Barış süreci her an mihverinden çıkabilir. Türkiye'nin uluslararası itibarı ve caydırıcılığı hızla azalabilir. İstikrar bir daha geri gelmemek kaydıyla ortadan kaybolabilir. Bu kriz tek başına derin ve kalıcı bir kaosa yol açabilir. Bütün bu tehlikeleri önlemenin yolu, Yolsuzluk Soruşturması dosyasını kapatmak olamayacağına göre? Geriye Başbakan’ın engin kriz yönetme becerisi ile girişeceği bir geri çekilme planı kalıyor. Tekrarlıyorum: Dosya münderecatına Başbakan hâkim olduğuna göre istifa dahil, en doğru ricat planını o yapacaktır. Şayet Başbakan, bugün hâlâ elinde bulunan avantajları yerinde kullanırsa, Türkiye kaosa yuvarlanmadan bu krizi atlatabilir.
Bu günler hâlâ, derin bir kaosun temel dinamiklerinin yerli yerine oturması ile geçiyor. Hükümet, Türkiye’yi yönetemez hale gelecek. Bugün çare olan adımların, birkaç gün sonra hiçbir değeri kalmayacak. Başbakan’ın kafasında gezen erken seçim planı, çözümü değil kaosu artırır. Çünkü kriz, Hükümet’in arkasındaki millî iradenin değil, karşısındaki millî iradenin yani yargının tasarrufunun eseri. Seçim, zayıf bir ihtimal de olsa Erdoğan’ın arkasındaki desteği tazeleyebilir. Sandığın ve yargının hükmü farklı olabilir. Ama bu karşıtlık doğrudan krizi derinleştirecektir.
Erdoğan’ın seveni çok; onlardan biri de benim. Ülkeye yepyeni bir soluk getirdi, vizyonunu değiştirdi, askerî vesayeti tasfiye etti, demokrasinin önünü açtı. Liderliği ile topluma özgüven aşıladı. Hizmetleri ve eserleri gelecek nesiller tarafından mutlaka hayırla yâd edilecek. Ama hepsi buraya kadar. Bundan sonra yanlış bir duruşla ısrarı, ona da bırakacağı mirasa da Türkiye’ye de çok şey kaybettirecek.
Kaosu önleyecek güç sadece Başbakan’ın ellerinde.
Yorumlar
  • TC Mustafa Zor Sayin agbim, RT ERDOGAN, cok önceden yani Misir ve Suriye konularinda ,YENI DURUMA göre Erdogan hükümeti malesef uyum gösterememis, bir kac kez uyarildi bu konuda .Hatda can kayiplarimizda oldu, ve ÜZERI ABD tarafindan cizildi.Ellerinde onu alasagi edecek bilgi ve belgeler mevcut.Wikeliks belgelerinde bunun emarelerini görüyoruz.ERDOGAN Gezi eylemini yanlis okudu.
  • TC Mustafa Zor A.Gül bile mesaji aldik dedi, ama basbakan Tunusdan dönünce dahada yanlis yapti.Ordakileri ötekilestirdi, adeta halki böldü.Öyle degilde geldiginde aynen balkon konusmasi gibi, ben Hepinizin basbakaniyim , halkimin istemedigini bende istemem, taksim nasil isteniyorsa öyle olacaktir dese idi.Durum belki bu günki gibi olmayacakti.Ona karsi olan bircok gurup , bu gün yaninda olacakti.
  • TC Mustafa Zor Olmadi, olmadi haala olmuyor, Erdogan ayni erdogan, halkin bir kesimine savas acmis durumda.Ekonominin agir toplarina tehtit ve vergi cezasi, medyaya baski ve santaj.Yargi, polis, saglik calisanlari, isciler, issizler, barolar, sendikalar, odalar kisaca neredeyse tüm sivil toplum kuruluslari Erdoganin hedefinde.
  • TC Mustafa Zor Bunun uzun süre gitmeyecegi belli, Erdogan Tuzaginda , tuzagina düstü, son kozlarini oynuyor, ama nafile.11 yillik iktidarin tüm yasadisi isleri servislerce biliniyor.(isvicredeki 8 hesap)bundan sonra baski altindaki medyada cözülecek, cünki (NTV,H.TÜRK,SKY) gibi kanallarin uluslar arasi iliskileri bunu zorunlu kilar.Savas baslayacagini BASBAKAN söyledi , burada halk uyanik olmali, demokrasiden, onun ilkelerinden sapan insanlarin pesinden gitmemeli , yoksa kendimizi, SURIYE gibi bir bataklikda buluruz.
  • TC Mustafa Zor TÜRKIYENIN Siyasal ve EKONOMIK gücü BELLI.Tamamen disariya bagli, borsa ve Bankalarin bircogu bizim degil.sattigimiz mallar ekseriye Batiya pazarlaniyor.Ecevitin 1976-77 yilinda düsdügü duruma düseriz.Biz bir IRAN degiliz, onun cok degerli PETROLÜ vardi , haalada onun durumu netlik kazanmis degil.Yeni dünya düzeninde yeri neresi onu ilerleyen sürecte görecegiz.
  • TC Mustafa Zor Bize gelince, durum vahim halk ikiye üce kimi yerde dörde bölünmüs durumda.ERDOGAN atesle oynuyor, Din faktörünü ön plana alarak , Batinin istedigi TUZAGA düsecek gibi .iste o zaman TÜRKIYEYI bir ic savas bekler, durum bu kadar acik.Hepimiz millet olarak dikkatli olmaliyiz.Dimyata giderken , basimiza FELAKET GELIR.Bir hayli UZUN oldu , Özür dilerim .saygilar,selamlar.

Hiç yorum yok:

kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar

  https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700...