06 Ekim, 2005

KAVRAMLAR VE KARARLAR

�u AB meselesi için bir çok kimse AKP’ye yükleniyor. Niçin kabul ettin? Neyi ? Müzakereye başlamayı.. Hele hele bunu söyleyenlerin bazıları geçmişte hükümet sorumluğu almış kişiler veya onların temsilcileri olunca; insan, “ El insaf “ demekten kendini alamıyor. İtirazcıların eleştirdikleri, daha doğrusu istismar ettikleri noktaların başında “Kıbrıs meselesi� geliyor. Kıbrıs, AB- Türkiye ilişkilerinde dünde vardı bu günde. Adam gidip siz istemezseniz de ve sizin vurdumduymazlığınız, içeride göz boyacılığınız sayesinde AB’ye “tam� ortak olmuş. Ve siz gidip, 25 “tam üye� sıfatını taşıyanlara dilekçe veriyorsunuz.�Ben sana geldim. Kabul et� diye.. Sonra da adamı ben kabul etmem diyorsunuz. Geçmekteki bütün ilerleme raporlarında “Kıbrıs maddesi� var.Kim kimi kandırıyor?.. Kıbrıs’ın tümü adına konuşan Rum temsilcisine “Sen tebam dediğin Türklerin temsilcisi değilsin. Git adanın tümünde seçil de gel. Adanın tümü üzerinde konuş.� .. diyebilirsiniz. O zaman doğrusunu yapmış oluruz.Ve sonucunu Kıbrıslı Rumlar düşünsün. “Aksi halde demokratik olarak meşruiyeti olmayan kişileri muhatap almam� diyebilirsiniz.. Geçmişte yetki mevkiine gelen beyler, bayanlar sorunu çözmedi. Sorunlar, görmezlikten gelinde, atlandı, ertelendi. Böylece AKP’nin hiç ama hiçbir yerinde kabahati olmayan bir problem kucağında kaldı.AKP şimdi sorumlu mevkide .. Bu problemi göremem , beni ilgilendirmez diyebilir mi? Kim ne derse desin madem milli irade o şekilde tecelli ediyor. AKP doğrusunu yaptı.Hemde AKP; genel merkezinde topladığı bakanları, parti yönetimi ile tüm sorumluğu üzerine alarak sivil bir hükümet olduğunu gösterir tarzda pazarlıkları yürüttü.Ve sonuçlandırdı. Görünüşte mülayim bir yapısı olan Abdullah Gül çetin ceviz çıktı. 25 düvele karşı siyasi anlamda savaştı ve başardı, başardılar.. AKP hükümetinin bir çok icraatını,uygulamalarını bende eleştiriyorum.Ancak AB konusunda gelinen noktada alınan sonuçtan dolayı kutlamak gerek, teşvik etmek gerek. Niçin mi sonuna kadar gidilerek; artık ülkemizin “ kavramlar, bir kurallar ve kurarlar� ülkesi olması için. Aksi takdirde milti aşağılayan, hor gören yada istismar eden despotizm sürecek, devlete şöyle yada böyle tutunanlar imkanları kullanacak, gariban üzerinde boza pişirecekti. Tüm bunları niçin belirtiyoruz? İşte örneği. Geçenlerde bir emekli orgeneral ölmüş. Generalde insan.Elbet bir gün ölecek.Ama bu özellikli. Hiç bir Avrupa ülkesinde görülmeyecek sıfatlara sahip.Ve ölene kadarda o sıfatlardan istifa ettiğin duymadım.Bilen varsa düzeltelim. Eski Milli Güvenlik Konseyi üyesi. Yani 12 Eylül darbesini yapan beşliden biri olarak, kapatılmış parlamentonun görevini üstlenen kişilerden biri sıfatını taşıyor.Anayasa yapıyor, veto ediyor.kanun çıkarıyor. Her şey.. Böyle bir durum hangi AB ülkesinde var? �imdi bu bey, Cebeci Askeri �ehitliği’ne defnediliyor. �ehit değil ama, şehitliğe gömülüyor. Neden?.. O orgeneral.. O, Konsey üyesi...�ehit olmasa da, şehitliğe defin ayrıcalığı var..Gidip Karşıyaka mezarlığında sıradan “er�le yatacak değil ya.. �ehitlik; dini, iltaca-i (irtica değil.Hakka teslim anlamında ) bir terimse adamın durumu uymuyor.�ehit olmamış.Yok, şehitlik makamı; o mertebeye yükseleni generallerden de üste çıkaran askeri bir rütbe ise yine uymuyor. Ama sırf belli bir makamı işgal etti diye şehitliğe defin ediliyor.Haydi sadece askeri mezarlık olsa anlarım.Ama şehhitlik! Yani kavramlar ve kararlar insana göre değişiyor.İşte AB’ye girme isteğimiz bunun için.�Adam ne ise o. Kararlar ne ise o, olsun. Her şey yerli yarine otursun diye� diye AB’ye girme isteğimiz bir çok zararının önüne çıkıyor. Çünkü kendi dinamiklerimizle hukukun üstünlüğünü sağlayamadık. Belli yerleri ele geçerince çıkarımıza kullanmaktan, eş dost ile çetecilik yapmaktan, despotik davranışlardan kaçamadık. Evlerimiz, alışveriş yerlerimiz ayrı olsun, hatta mezarlarımız bile farklı olsun istedik ve uyguladık.. �ehit olmasak bile kendimizi şehitler mertebesine çıkarıp, halkın, sıradan “er�lerin yanına gömülmeyi içimize sindiremedik. AB bunun .. Özde sindirim meselesi için gerekli..Necati Çavdar -5 Eylül 2005

Hiç yorum yok:

kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar

  https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700...