Şeyh Ahmet Eş Şerif
Es Sünusi (… - 10 Mart 1933 )
Fransa Tunus ve Cezayir'i, İspanya 1860 yılında Fas'ı ve İngiltere de 1882 yılında Mısır'ı işgal eder.
19. Asır sonlarında İtalya da stratejik öneme
sahip olan Trablusgarp üzerinde faaliyetlere başlar..
Bu
çerçeve de Trablusgarp ve Bingazi'de bankalar açarak, ticari faaliyetlere ve bu
coğrafya
üzerinde siyasi ve iktisadi ağırlık için girişimlerine hız verir..
Bu arada
iki Türk hakanlığında kargaşalar dönemi başlatılmıştır.. Biri
doğuda İran’da hüküm süren Kacar Hanlığı diğeri ise batıda ki Osmanlı Sultanlığı ..
Batı baskı ve içerdeki yardımcılarıyla güya devleti kurtarma adına İran’da 1906 da Osmanlı devletinde de 1908'de II. Meşrutiyet'in ilan
edilir/ettirilir.. ve akabinde her iki
devlet de de büyük sıkıntılar başlayarak her iki devletin
imha/terbiye kıskacı başlar.
II.
Abdülhamid'in iktidardan uzaklaştırılmasıyla devlet, hızla dağılma
sürecine girer ..
1908'de
Avusturya Bosna- Hersek'i ilhak … Bulgaristan bağımsızlığını ilan eder. Ve Yunanistan ilhak için Girit üzerindeki
faaliyetlerini yoğunlaştırırken İtalya, bu kargaşadan istifade ile Trablusgarp
üzerindeki faaliyetlerini ağırlık vererek işgal için fırsat gözetlemeye başlar. Osmanlı devletine 28 Eylül 1911'de 24 saatlik bir nota vererek, Osmanlı devletinin Trablusgarp ve
Bingazi'yi atıl bıraktığı ve buradaki İtalyan memurlarına iyi davranılmadığını öne
sürerek, cevap ister.
Fakat
notanın cevabını almadan Trablusgarp'ı işgale başlar.
İşgal karşısında
iktisadi, askeri ve uluslararası dengeler itibarıyla çaresiz bir konumda ki Osmanlı devleti İtalya’ya savaş açarak Trablusgarp'a doğrudan müdahale edemese de Bingazi
ve Trablusgarp'daki Osmanlı askeri birimleri halkı teşkilatlandırıp, silah
dağıtarak ve
yardımlarla işgale direnişe başlar.
Harbiye
nazırı yazılı emirle Erkan-ı Harbiye Binbaşısı Enver Beyi, bütün Bingazi mıntıkası kumandanlığı görevi vererek halka moral vermek için İstanbul’dan gönüllü genç subayları gönderir.
Trablusgarp’taki İtalyan
işgaline karşı yerli halk da tavır
almış
ve çeşitli yardım cemiyetleri oluşturulmuştu.
Bunların başında da
Sünusiler. Kuzey Afrika’yı işgal eden emperyalist Fransızlara, İngilizlere karşı destansı bir mücadele verdi.
Sünusiler, 1911’de İtalya’nın Trablusgarp’ı (Libya’yı) işgal etmesi üzerine, oradaki Osmanlı ordusunda İtalyanlara karşı savaşırlar. Osmanlıya kopmaz bir bağla bağlıydılar.
Bunların başında da
Sünusiler. Kuzey Afrika’yı işgal eden emperyalist Fransızlara, İngilizlere karşı destansı bir mücadele verdi.
Sünusiler, 1911’de İtalya’nın Trablusgarp’ı (Libya’yı) işgal etmesi üzerine, oradaki Osmanlı ordusunda İtalyanlara karşı savaşırlar. Osmanlıya kopmaz bir bağla bağlıydılar.
Libya
direnişini örgütlemek için bölgeye gelen Enver Paşa,
Mustafa Kemal, Kuşçubası Eşref , Yakup Cemil, Ali Fethi
(Okyar) gibi bazı gönüllüler, Libya’da olduğu
günlerde, daha sonra milli bir kahraman olacak olan Libyalı
Ömer Muhtar’lar ve daha sonra Anadolu’ya
gelip Kurtuluş Savaşı’na katılacak
olan Libyalı Şeyh Ahmet Sünusi’ylerle tanışıp
dost olarak gerilla eğitimi verdiler. Askeri anlamda
yetişmeleri için onları eğitip teşkilatlandırdılar.
Onlar, batı eğilimli ve onları desteği ile “ müstebit sultandan “kurtarıp “Osmanlı'ya özgürlük “ getirmek isteyen bir örgütün üyeleriydi. Fakat, adeta başkenti işgal ederek Sultandan “Abdulhamid’den” kurtulmuşlardı ancak bunda destek verenler ve destek umdukları devletler, teşkilatlar Osmanlıyı işgale başlamışlardı..
Bunlardan İtaya da “Osmanlı vilayeti olan toprakları (LİBYA)işgal ediyorlardı”… İş başa düşmüş, devlet direkt müdahale gücü gösteremeyince Osmanlıyı yani İslam – Türk- Ordusunu bu uzak coğrafyada temsil etmeye onlar gönüllü olmuşlar ve değişik isimlerle Libyada ki Osmanlı karragahına ulaşmışlardı. Mustafa Kemal’e “Tanin Gazetesi muhabiri Mustafa Şerif Bey” diye isim takmışlardı.
Onlar, batı eğilimli ve onları desteği ile “ müstebit sultandan “kurtarıp “Osmanlı'ya özgürlük “ getirmek isteyen bir örgütün üyeleriydi. Fakat, adeta başkenti işgal ederek Sultandan “Abdulhamid’den” kurtulmuşlardı ancak bunda destek verenler ve destek umdukları devletler, teşkilatlar Osmanlıyı işgale başlamışlardı..
Bunlardan İtaya da “Osmanlı vilayeti olan toprakları (LİBYA)işgal ediyorlardı”… İş başa düşmüş, devlet direkt müdahale gücü gösteremeyince Osmanlıyı yani İslam – Türk- Ordusunu bu uzak coğrafyada temsil etmeye onlar gönüllü olmuşlar ve değişik isimlerle Libyada ki Osmanlı karragahına ulaşmışlardı. Mustafa Kemal’e “Tanin Gazetesi muhabiri Mustafa Şerif Bey” diye isim takmışlardı.
İngilizlerce
de kimlikleri bilinen bu genç Osmanlı subaylarının İngiliz
işgalindeki Mısır üzerinden Trablus’a (Libya’ya ) geçmesinde İngiliz idaresinin; bölgeye
girmeye çalışan "başka
sömürgeci devletlere destek olmam" politikasının da etkisi olduğu
düşünülebilir.
İtalyanlara karşı büyük mücadele veren Şeyh Sünusi savaş esnasındaki yazışmalarında “el-Hükumetü's-Senusiyeti'l-Celile” imzasını kullanarak Senusi Devletini ilan etmiş de oldu.
İtalyanlara karşı büyük mücadele veren Şeyh Sünusi savaş esnasındaki yazışmalarında “el-Hükumetü's-Senusiyeti'l-Celile” imzasını kullanarak Senusi Devletini ilan etmiş de oldu.
Bu sırada Daha dün istiklalini
kazanan Bulgarlar, Yunan ve Sırplar birleşerek
Osmanlıya saldırıp
Balkan savaşını
başlatırlar. Balkanların
karışmaya başlaması
üzerine Traplus ve bingaziye (LİBYA) giden subaylar yakın
tehdit için geri dönerler ve zorda kalan
Osmanlı devleti İtalya
ile barış anlaşması
yapmak zorunda kalarak 18 Ekim 1912 yılında
imzalanan Uşi Antlaşması
ile Osmanlı devleti; Trablusgarp’a
muhtariyet verir.Böylece Libya , İtalya’nın
kontrolüne girer..
Osmanlı’nın yenilmesi ve bölgeden çekilmesi sonrası Şeyh Ahmet Sunusi bu kez Birinci Dünya Savaşında İngilizlere karşı savaştı.
Bu arada Osmanlı hükümeti 1915’de Onu Trablusgarp Valisi ilan etti.
Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Padişah Sultan Reşat onu İstanbul’a davet etti. 1918’de İstanbul’a geldi. Karşılayanlar arasında Enver Paşa’da vardı. Padişahla birlikte İslam coğrafyasını dolaşarak direniş çağrısında bulunmak gibi bir düşünceleri vardı. Padişahın ölümüyle bu düşünce akim kaldı. Şeyh Senusi Osmanlı nezdinde saygıdeğer bir mevkiye sahipti. Yeni padişah Vahdettin’e kılıç kuşandırdı ve dua etti.
Osmanlı’nın yenilmesi ve bölgeden çekilmesi sonrası Şeyh Ahmet Sunusi bu kez Birinci Dünya Savaşında İngilizlere karşı savaştı.
Bu arada Osmanlı hükümeti 1915’de Onu Trablusgarp Valisi ilan etti.
Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Padişah Sultan Reşat onu İstanbul’a davet etti. 1918’de İstanbul’a geldi. Karşılayanlar arasında Enver Paşa’da vardı. Padişahla birlikte İslam coğrafyasını dolaşarak direniş çağrısında bulunmak gibi bir düşünceleri vardı. Padişahın ölümüyle bu düşünce akim kaldı. Şeyh Senusi Osmanlı nezdinde saygıdeğer bir mevkiye sahipti. Yeni padişah Vahdettin’e kılıç kuşandırdı ve dua etti.
Milli Mücadelenin yanında yer aldı.
Anadolu coğrafyasını dolaşarak
insanları Milli Mücadelenin yanında
yer almaya çağırdı. Mehmet Akif gibi vaazlarıyla
cihat ateşini harladı.
Belli bir süre İstanbul’da kalıyor..
Eylül 1921’de Bitlis ve Van bölgesine gider. Diyar-ı
bekir’e gider.. Gittiği her yerde ülkenin birliği
bütünlüğü için Milli Mücadeleyi
destekler. İngilizler, şeyhin hareketlerinden rahatsız
olurlar.
Şeyh Ahmet Sünusi Rüyası
Şeyh Sunusi, rüyalarında ve bütün davranışlarında son derece samimidir. Millî mücadelenin zaferle biteceğini rüyasında görür ve bu müjdeyi M. Kemal’e verir. İnönü’de zafer kazanıldığında Diyarbakır’da Ankara Hükümeti lehine vaazlarıyla faaliyette olan Şeyh Sunusi, M. Kemal’e bir telgraf çekerek “Biz bir tek kişi gibiyiz. Düşmanın mağlup olup hezimete uğradığını evvelce rüyamda görmüş, bunun müjdesini zat-ı devletlerine arz etmiştim. Cenâb-ı Hakk’a hamd ve şükür olsun ki bu rüya aynen gerçekleşti. Sevincimden secde-i şükrana kapandım...” der.
Şeyh Ahmet Sünusi Rüyası
Şeyh Sunusi, rüyalarında ve bütün davranışlarında son derece samimidir. Millî mücadelenin zaferle biteceğini rüyasında görür ve bu müjdeyi M. Kemal’e verir. İnönü’de zafer kazanıldığında Diyarbakır’da Ankara Hükümeti lehine vaazlarıyla faaliyette olan Şeyh Sunusi, M. Kemal’e bir telgraf çekerek “Biz bir tek kişi gibiyiz. Düşmanın mağlup olup hezimete uğradığını evvelce rüyamda görmüş, bunun müjdesini zat-ı devletlerine arz etmiştim. Cenâb-ı Hakk’a hamd ve şükür olsun ki bu rüya aynen gerçekleşti. Sevincimden secde-i şükrana kapandım...” der.
1922 yılının sonlarında
Şam’a gider. Burada da Fransızların
tepkisini çeker.
İstiklal
harbi sonrası Mustafa Kemal
‘in onun halife olmasını istediği
Ahmet Es Senusi’nin halifeliğin Osmanlıda
kalarak - Abdulmecit Efendi'de kalmasını söyleyerek - teklifi reddiği
söylenir.
Hilafetin kaldırılmasından
sonra da kısa bir süre Mersin’de ikamet eder ve Türkiye’den ayrılır.( 17 Mart 1923de Mustafa Kemal, Mersin'den Tarsus'a geçtiğinde
Yenice İstasyonu'nda karşılayanlar arasında
Şeyh Ahmed Sünusi de vardır. )
Şam’a gider .. Fransızlar; huzur vermezler şeyhe. Şam’dan sonra Hicaz-ı Şerif’e hicret eder. 10 Mart 1933 da Hak’kın rahmetine kavuşur..
..............................
Şam’a gider .. Fransızlar; huzur vermezler şeyhe. Şam’dan sonra Hicaz-ı Şerif’e hicret eder. 10 Mart 1933 da Hak’kın rahmetine kavuşur..
..............................
- Mustafa Kemal Paşa, Şeyh Senusi tarafından hediye edilen Trablusgarp’ın (LİBYA)yerel kıyafeti ile.Resim de ...
Mustafa Kemal Paşa, Mersin'den Tarsus'a geçtiğinde, Yenice İstasyonu'nda. (17.03.1923)2) Enver Paşa
3) Sultan Abdülmecid'in oğlu Ömer Faruk Efendi
4) Seyyid Ahmed Şerif Senusi
5) Cemal Paşa
Şeyh Sunusi , İstiklal harbinde Anadolu'ya gelip mücadeleye destek olur..,,
////////////////////////////////////////////////////////
Enver beyin Bingazi mıntıkası kumandanlığı görevi verilmesi, belgesi(AA)
Hacıbayram Bulgurlu
5 Ocak, 21:38 ·
"Olağanüstü bir LİBYA BELGESİ... Hemşehrimiz İsmet İnönü zamanında..."
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10157997366847700&set=a.71832082699&type=3&theater
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder