29 Ocak, 2020

Trump'un Siyonist DEVLET haritası


Görüntünün olası içeriği: gökyüzü, bulut ve açık hava


لِلْبَيْتِ رَبٌّ يَحْمِيهِ

مهما تكالبوا عليك يا قدسنا فهناك رب سيحميك مثلما حماك في أحنك ظروفك وأكثرها ضنكاً

Siyonist Devlet  yapılanması için  sunulan planda ilk kez bir harita  geldi.

Yeni İsrail-Filistin sınır haritası (fotoğraf kredisi: WHITE HOUSE)


ABD yönetiminin İsrail'in nihai sınırlarını nasıl öngördüğünü gösteren bir harita. 
Bu,  Amerikan Orta Doğu planının ilk kez bir harita ile geldiğini gösteriyor..

Haritalar konuşuldu, haritalar önerildi, haritalar düzenlendi ve özel toplantılarda gösterildi. 
Ancak  ne Oslo müzakereleri sırasında ve  ne de Ehud Barak ve Yasser Arafat arasındaki Camp David'de İsrail'in gelecekteki sınırlarını ve gelecekteki bir Filistin devletinin sınırlarını sınırlayan resmi, net haritalar yoktu.

//////////////////////////
https://tr.sputniknews.com/infografik/202001311041300422-yuzyilin-anlasmasinin-ana-maddeleri/

ABD’den Ortadoğu’da ‘barış’ teklifi


ABD Başkanı Donald Trump, İsrail-Filistin meselesine çözüm iddiasıyla hazırladığı ve ‘Yüzyılın Anlaşması’ diye nitelendirdiği planının detaylarını paylaştı. Öneri, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasadışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine pek çok madde içeriyor. Plan, İsrail'in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli mülteciye dönüş hakkı tanımıyor. Trump’ın tasarısı Filistin'e, bağımsız bir devlet olabilmesinde gerekli koşulları yerine getirebilmesi amacıyla 4 yıllık bir süre öngörüyor ve ‘gelecekte kurulacak’ Filistin devletiyle İsrail’in müzakere masasına oturacağını iddia ediyor. Suudi Arabistan Katar, BAE ve Mısır'ın destek verdiği plana Türkiye tepkili. Planın uygulamaya geçip geçmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Barış planı kapsamında Kudüs'ün, İsrail'in 'bölünmez' başkenti olarak kabul edileceğini ifade eden Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için 'son şans' olduğunu iddia ettti
Netanyahu ise planı 'İsrail için çok büyük ve tarihi bir kazanım' şeklinde nitelendirdi 
Planın açıklandığı toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri de katıldı.. 
İnfografik



Jimmy Carter



Eski ABD başkanlarından Jimmy Carter, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'Yüzyılın Anlaşması' olarak adlandırılan kalıcı İsrail-Filistin barış planını eleştirerek, planın uluslararası hukuku ihlal ettiğini savundu.


Eski ABD başkanlarından Jimmy Carter, mevcut Başkan Donald Trump'ın geçen hafta açıkladığı, 'Yüzyılın Anlaşması' olarak adlandırılan Ortadoğu barış planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CNN'e konuşan Carter, anlaşmaya ilişkin "Kendi kaderini tayin, zorla toprak koparma ve işgal altındaki toprakların ilhakına yönelik uluslararası yasaları ihlal ediyor" ifadelerini kullandı.
Carter, "Yeni ABD planı, İsrailliler ile Filistinliler arasında adil bir barış beklentilerini yerle bir ediyor" diyerek, planın uygulanması halinde, uzun yıllardır devam eden çatışmanın çözümü için tek geçerli çıkış olan iki devletli çözümün tehlikeye gireceğini kaydetti.
Planın İsrail'i 'Yahudi ulus devleti' olarak adlandırdığının altını çizen Carter, bunun İsrailli ve Filistinliler arasından eşitliğin reddi anlamına geldiğini vurguladı.
Trump'ın planı, İsrail'in Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki yerleşimlerinin çoğu ve Kudüs'teki mutlak egemenliğini kabul ediyor.
ABD'nin en uzun yaşayan başkanı olan Carter, 1980'de yeniden seçilmemesinin ardından sık sık ABD yönetimlerini eleştiren açıklamalarda bulunmuştu.
Carter, ayrıca insani yardım çalışmaları için Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Son yıllarda ise, İsrail hakkında 'apartheid rejimi' nitelendirmesini yapması nedeniyle çokça eleştirilmişti.
///////////////////////
New York Times gazetesi, Trump'ın kalıcı İsrail-Filistin barış planının öncekilere kıyasla 'ciddiye alınması en zor plan' olarak niteleyerek, "Uzun zamandır beklenen bu 'anlaşma', İsrail'in sağ kanadına istediklerini veriyor" yorumu yaptı.

New York Times (NYT)ABD Başkanı Donald Trump'ın 'Yüzyılın Anlaşması' olarak adlandırılan Ortadoğu barış planını öncekilere kıyasla 'ciddiye alınması en zor plan' olarak niteledi.
Gazetenin yayın kurulunca kaleme alınan makalede, Trump'ın barış planı için "Uzun zamandır beklenen bu 'anlaşma', İsrail'in sağ kanadına istediklerini veriyor" ifadeleri kullanıldı.
Makalede, şu görüşlere yer verildi:
"Nereden bakarsanız bakın, 'Yüzyılın Anlaşması' olarak lanse edilen plan, başı belada olan iki politikacının yeniden seçilmek için, Netanyahu mart başında ve Trump kasımda, kendi sağcı tabanını memnun etmeye çalışan gündem değiştirmeye yönelik alaycı bir girişimi olarak görünüyor. Analistler, anlaşmanın daha doğmadan öldüğünü ve daha da kötüsü, Amerika'nın gelecekteki arabuluculuk rolünden feragat ettiğini ilan etti."
Bölgede barış ihtiyacına rağmen söz konusu planı, en pragmatik ve bitkin Filistinlilerin bile kabul etmesinin zor olduğu vurgulanan makalede, Trump'ın düşündüğünün aksine planın Filistinliler tarafından reddedilebileceği kaydedildi.
Planın, uzun vadede İsrail'e nasıl bir fayda sağlayacağını görmenin de zor olduğuna işaret edilen makalede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Filistin'in bir devlet olmayacağını görmek için önerilen 'devlet' haritasına ve planın bazı ayrıntılarına sadece bir göz atmak yeterli. İsrail tarafından tanımlanan güvenlik gereksinimlerine tabi olarak köprüler, yollar ve tünellerle bağlandığı varsayılan bir etnik adalar yaması olacak. Başka bir deyişle, plan zaten şu an var olan duruma benziyor."
Trump'ın planının, İsrail'e neredeyse tüm İsrail yerleşimlerini ve Ürdün Vadisi'ni hemen ilhak etme hakkı verdiğine dikkati çekilen makalede, plan kabul edilse bile sonunda İsrail'in 4 yıl sonra Filistin devletini kabul edip etmeyeceği endişesi de dile getirildi.
Makalede, önerilen Filistin devletinin İsrail askeri gözetiminde olacağının altı çizilerek, "Filistinliler, planda istenilen bir dizi katı koşulları yerine getirse bile; bu 4 yıllık sürenin sonunda kendisine etkili olarak belirsiz bir şekilde veto hakkı verilen İsrail, koşulların karşılanıp karşılanmadığına karar verecek" ifadelerine yer verildi.
Trump'ın barış planının, İsrailli milliyetçilerle kendi Yahudi ve evanjelik bağışçılarının isteklerini yansıttığı vurgulanarak, "Plan, anlamlı bir Filistin egemenliği veya halkının durumunda gerçek bir gelişme için umut vaat etmiyor görünüyor" yorumu yapıldı.
///////////////////////////////////

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Yüzyılın Anlaşması’ adını koyduğu Ortadoğu Barış Planı’nı incelemeye devam ettiklerini belirtti.
Peskov, bugünkü basın toplantısında, Moskova’nın ‘Yüzyılın Anlaşması’ ile ilgili bir pozisyona sahip olup olmadığı sorusuna“Bu bilgiyi analiz etmeye, Beyaz Saray idaresi tarafından hazırlanan bu planı incelemeye devam ediyoruz. Ayrıca yarın da (İsrail Başbakanı Benyamin) Netanyahu ile görüşme olacak, ilk elden ek bilgi gelecek” dedi.
Peskov, “Plan, İsrail ve bazı diğer ülke tarafından destek gördü, ama bu sözde anlaşmanın doğrudan katılımcısı olan Filistin tarafından şiddetle reddedildi. Şimdilik sadece bunu belirtebiliriz. Bir kez daha tekrarlıyoruz, durumu analiz etmeye devam ediyoruz” diye ekledi.

'Sürdürülebilir barış için her şeyi yapmaya hazırız'

Kremlin Sözcüsü, “Rusya, Ortadoğu beşlisinin sorumluluk sahibi katılımcısı olmaya devam ediyor. Gerekirse Rusya, Ortadoğu’da sürdürülebilir bir barışı sağlamak için her türlü çaba göstermeye, mümkün olan her şey yapmaya devam etmeye hazır” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu
Netanyahu Moskova’ya geldi: Putin ile ‘Yüzyılın Anlaşması’nı konuşacaklar
https://tr.sputniknews.com/rusya/202001301041288203-netanyahu-moskovaya-geldi-putin-ile-yuzyilin-anlasmasini-konusacaklar/


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün Moskova’ya gelen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı ‘Yüzyılın Anlaşması’nı konuşacak.

Trump’ın ‘barış planı’ olarak nitelendirdiği ‘Yüzyılın Anlaşması’nın tanıtıldığı ABD’den dönen Netanyahu, Moskova’yı ziyaret etti. Netanyahu ile Putin’in anlaşmayı konuşması bekleniyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, dün gazetecilere yaptığı açıklamada konu ile ilgili bir yorumda bulunmayıp planının incelendiğini söylemişti.
Putin ile Netanyahu’nun bugün bir araya geleceği bilgisini aktaran Peskov, ilk elden bilgi alacaklarını kaydetmişti. Peskov, “Şimdilik planın İsrail tarafından tam destek aldığını, başka bir dizi ülke tarafından desteklendiğini, ancak sözde anlaşmanın doğrudan katılımcısı olan Filistin tarafından katiyyen olumsuz karşılandığını belirtebiliriz” demişti.
Peskov’a göre, Rusya, Ortadoğu’da sürdürülebilir barış sağlamak için elinden geleni yapmaya da hazır.

‘İsrailli Naama Issachar serbest bırakıldı’ iddiası

Diğer yandan basında Netanyahu’nun ziyareti İsrail vatandaşı uyuşturucu bulundurma suçlamasıyla hapiste tutulan İsrailli genç kadın Naama Issachar’ın serbest bırakılması ihtimaliyle ilişkilendirildi. Nitekim Putin, dün Issachar hakkında af kararnamesi imzalamıştı.
Rusya Federal Cezaevi Hizmetleri’nden bir kaynak Rus basınına yaptığı açıklamada af kararının ardından, Issachar’ın serbest bırakıldığını ileri sürdü.

////////////////////////
İsviçre peyniri

İsrailli insan hakları kuruluşu: Trump'ın planı İsviçre peynirine benziyor, dolu kısmı İsrail'e, boşluklar Filistin'e

İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem, ABD Başkanı Donald Trump'ın barış planını delikleriyle meşhur İsviçre peynirine benzeterek, İsrail'e peynirin asıl kısmının, Filistin'e ise boşlukların sunulduğunu belirtti.

B'Tselem'den yapılan yazılı açıklamada, Trump'ın 'Yüzyılın Anlaşması' olarak adlandırdığı barış planına ilişkin, "Halihazırdaki planın aklen kabul edilmesi mümkün değildir. Bu plan, İsrail'in geçen 52 yıl boyunca işlediği suçları ve insan hakları ihlallerini meşrulaştırıyor, kökleştiriyor ve derinleştiriyor" ifadelerine yer verildi.
Planın tek taraflı yaklaşımının ilginç bir örnekle anlatıldığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Trump'ın planı İsviçre peynirine benziyor. Peynirin dolu kısmını İsrail'e, boşluklarını ise Filistinlilere takdim ediyor."
Planın barış değil aksine daha fazla zulüm getirdiğine işaret edilen açıklamada, "İşgalin sonlandırılması için çok fazla yol var. Ancak tek meşru olan yol eşitlik ve insan hakları üzerine tesis edilen yoldur" denildi.
Açıklamada, Akdeniz’den Ürdün Nehri’ne kadar olan toprakların (tarihi Filistin) üstünde yaşayanların tamamının insan haklarını, özgürlüğünü ve eşitliğini sağlamadığı için söz konusu planın "meşru bir çözümü" mümkün kılmadığına işaret edilerek, aksine bir tarafı diğer tarafın zulmüne, baskısına ve yağmasına maruz bıraktığı vurgulandı.
B'Tselem'in açıklamasında, "Bu asla bir çözüm değil, daha fazla şiddetin ve mazlum nesillerin yetişmesinin keyfiyetine ilişkin bir reçetedir." değerlendirmesi yapıldı.

Trump'ın tek taraflı 'barış planı'

Barış planı kapsamında Kudüs'ün, İsrail'in 'bölünmez' başkenti olarak kabul edileceğini ifade eden Trump, planın bağımsız bir Filistin devleti ve Filistinliler için 'son şans' olduğunu iddia etmişti.
Netanyahu ise planı 'İsrail için çok büyük ve tarihi bir kazanım' şeklinde nitelendirmişti. 
Planın açıklandığı toplantıya Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri de katılmıştı. Netanyahu, toplantıda yer alan Arap ülkelerinin büyükelçilerine teşekkür etmişti.
///////////////////////////////////////////
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından JW Marriott Otel'de düzenlenen 5. Anadolu Medya Ödülleri törenine katılarak konuşma yaptı.

Erdoğan: Kudüs satılık değildir, bu bir işgal planıdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Medya Ödülleri töreninde konuştu. ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile birlikte ilan ettiği, 'Yüzyılın Anlaşması' olarak anılan 'Ortadoğu Barış Planı'nı değerlendiren Erdoğan, "Kudüs satılık değildir, bu bir işgal planıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneğince (AYD) JW Marriott Otel'de bu yıl 5'incisi düzenlenen Anadolu Medya Ödülleri törenindeki konuşmasına derneğin yönetimine teşekkür ederek başladı. 

'Bizlere düşen, gerekirse Habil gibi ölmek ama asla Kabil gibi zalimlerin, kötülerin durumuna düşmemektir'

"Siyasetçisiyle, gazetecisiyle, eğitimcisiyle hepimize düşen görev iyilikleri, güzellikleri, hayırlı işleri teşvik etmek, kötülüklerin, yanlışların, çirkinliklerin önüne geçmeye çalışmaktır. İster bireysel ister kurumsal düzeyde olsun güzel ve hayırlı iş yapanları elimizdeki tüm imkanlarla desteklemeliyiz. Buna karşılık ülkemizin ve milletimizin birlik, beraberlik, kardeşlik dayanışma içinde olması gereken bir dönemde içindeki kini ve nefreti kusanlar mı var, hemen bunların karanlık yüzlerini fark edip, kendilerini adeta sokağa çıkamaz hale getirmeliyiz. Şayet bu erdemli duruşu yaygınlaştıramazsak iyilikle kötülüğün kadim savaşında safımızı doğru belirleyemeyiz. Bizlere düşen, gerekirse Habil gibi ölmek ama asla Kabil gibi zalimlerin, kötülerin durumuna düşmemektir."

'Ülke olarak artık küresel sistemin birinci liginde mücadele ediyoruz'

"Ülke olarak artık küresel sistemin birinci liginde mücadele ediyoruz. Dün, bırakınız bölgesini ve dünyayı, kendi içini bile tam manası ile kontrol edemeyen bir Türkiye vardı. Geçmişte yaşadığımız krizlere bir bakın, neredeyse tamamına yakınının küresel gelişmelerle ilgisi olmadığını görürsünüz. 1994 krizini, 2001 krizini hatırlayın, aynı şekilde 1960-1980 darbeleriyle, 28 Şubat dönemini hatırlayın. Hepsinde de krizlerimizi kendimiz ürettik, kendimiz yaşadık, bedelini kendimiz ödedik. Dışarıdan tesirler yok muydu, elbette vardı ama bunların etkisi bizim zayıflığımızdan kaynaklanıyordu. Hamdolsun ülkemizi bu kısır döngüden çıkarmayı, gerçek anlamda dünya ile entegre etmeyi başardık." 
Demokraside ve ekonomide ölçeklerin geçmişle kıyaslanamayacak derecede değiştiğini, büyüyüp güçlendiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu sayede 2008 küresel finans krizinin ülkemizi teğet geçmesini sağladık. Bu sayede üzerimize salınan envai çeşit terör örgütü ile başa çıktık. Bu sayede sınırlarımızın karadan ve denizden kuşatılarak ülkemizin tecride maruz kalmasının önüne geçebildik. Bu sayede muhtıra girişimleriyle, darbe girişimleriyle demokrasimize kurulan tuzakları, kur ve faiz oyunlarıyla ekonomimize kurulan tuzakları aşabildik. Her ne kadar birileri halen Suriye'de ne yaptığımızı, Doğu Akdeniz'de neyin peşinde olduğumuzu, Libya'da ne aradığımızı anlamıyor olsa da milletimiz her şeyin farkındadır."
Erdoğan, 28 Ocak'ın Misakımilli beyannamesinin açıklanışının yüzüncü yıl dönümü olduğunu belirterek, "Lafa gelince cumhuriyetçiliği kimseye bırakmayanların Misakımilli ruhundan bile habersiz olduklarının en somut ispatı bugün takip ettikleri siyasettir. Eğer Misakımilli'yi yürekleri ile kabullenmiş olsalardı, orada çizilen sınırlar içindeki halkın tüm unsurlarıyla bölünmez bir bütün olarak kabul edildiğini göreceklerdi." diye konuştu. Bu belgenin neredeyse her maddesinde milli iradenin üstünlüğüne, milletin tercihlerine saygı gösterilmesine atıfta bulunulduğuna işaret eden Erdoğan, "Misakımilli ile Mondros'u yırtıp atmıştık. Bugün yürüttüğümüz siyasetle de bizi yeni Mondroslara mecbur bırakmak isteyenlerin oyunlarını bozuyoruz." ifadesini kullandı.
'Hani bunların kadın hakları, kadınlara saygısı?'
Tarihe, medeniyete, kültüre, sahip olunan kadim mirasa sahip çıkarken sınır içinde yapılanlar ve sınır dışında yürütülen çalışmaları da tüm dünyaya en doğru şekilde anlatmakla mükellef olduklarına işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde sürekli ve sistematik bir şekilde Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturmak gayretleri olduğunu biliyoruz. Karşımızda, çoğu da ülkemizde üretilen yalan yanlış bilgiler üzerinden Türkiye'yi ve Türk milletini karalamak için canhıraş şekilde çalışan devasa bir mekanizma bulunuyor. Bunun içinde Ermeni lobisi var, Rum lobisi var, PKK var, FETÖ var, DEAŞ var, bir şekilde kuyruğuna bastığımız başka pek çok kesim var. Öyle şeyler yapıyorlar ki gerçeğin böylesine ters yüz edilebilmesi karşısında hayretimizi saklayamıyoruz. En basitinden terör örgütleri ve onlara destek verenlerle zalim rejimler masum sivillere saldırırken görmezden, duymazdan gelenler, Türkiye'nin meşru müdafaa gayretlerini kıyasıya eleştiriyor. Bizim yeri geldiğinde kendi canımızı tehlikeye atma pahasına tek bir masumun burnunun bile kanatılmasına asla müsamaha etmemiz, asla sessiz kalmamız mümkün değildir. İşte işgal, katliam, tehcir ithamlarıyla bunları karartanlar, çocukları, kadınları, yaşlıları göz göre göre öldürenleri görmezden geliyor.
ABD'nin Orta Doğu barış planına değinen Erdoğan, "Şimdi 'yüz yılın anlaşması' diyorlar. Ne anlaşması ya. Bu bir işgal projesidir." dedi.
'Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir'
BM Genel Kurulunda gösterdiği haritayı anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
Bugünkü MGK toplantısına ilişkin basın açıklamasında özellikle bu konuya değindiklerini vurgulayan Erdoğan, yarınki konuşmasında bu konu üzerinde hassasiyetle duracağını bildirdi. Erdoğan, "Ama bizim Türk milleti olarak Filistin'e bakışımız cennetmekan Sultan Abdülhamit Han neyse bizim de bugün bakışımız odur. Kudüs satılık değildir. Dolayısıyla da kimse bir şeyler verelim de siz burayı bize bırakın deme edepsizliğine de girmesinler. Ben yine inanıyorum ki yüzlerce, binlerce Filistinli kardeşim oradaki bu mücadeleyi kanları pahasına yine vermeye devam edeceklerdir. Bizler de buna hazırız." diye konuştu.
Almanya'nın caddelerinde, sokaklarında PKK mensuplarının, FETÖ'nün, IŞİD'in cirit attığını söyleyen Erdoğan, "Lafı geldiğinde de 'DEAŞ'lılar sizde.' diyorlar. Utanın, utanın. Biz DEAŞ'lıları El-Bab'da anında derdest ettik. El-Bağdadi'yi yakaladıklarında hava attılar. Biz, el-Bağdadi'nin en yakınlarını şu anda toparladık ve bizim cezaevlerinde. Biz bu kadar hassasız bu konularda" diye konuştu.
/////////////////////////
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile birlikte açıkladığı tek taraflı 'Ortadoğu barış planı'nı 'ilhak' olarak tanımladı. Erdoğan, "Hristiyan dünyasının da Kudüs'e sahip çıkması lazım. Kudüs'te Hristiyanların da hakkı var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

'Kudüs, İsrail'in kanlı pençelerine terk edilemez'

Erdoğan, konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile birlikte açıkladığı tek taraflı 'Ortadoğu barış planı'nı da eleştirdi.
İsrail'in Filistin topraklarında korsan bir şekilde 'kurdurulduğunu', bu ülkenin haksız ve hukuksuz şekilde bugünkü sınırlarına ulaştığını ifade eden Erdoğan, "İsrail'in de gözü doymuyor. Son olarak ABD'nin desteğiyle işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor" görüşünü dile getirdi.
Bir kez daha "Görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esaste Filistin'i yok eden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz" açıklamasında bulunan Erdoğan, 'Hristiyan dünyası'na da çağrı yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Mescid-i Aksa'nın mahremiyetini koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Bunun için Kudüs kırmızı çizgimizdir. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor sesin, ne zaman çıkacak? Ya Abu Dabi yönetimi? Bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar. Yazıklar olsun. Başlarında kipa olanlar da alkış tutuyor, onlar da alkış tutuyor. 
Kudüs, İsrail'in kanlı pençelerine terk edilemez. Basın açıklaması yapılıyor, Türk medyası içeri alınmıyor. Niye almadınız, hadi bunu da açıklayın. Bunların basın özgürlüğü anlayışı bu. İstedikleri kadar plan yapsınlar Allah'ın yardımı ve vicdanlı insanların desteğiyle Kudüs davası hep ayakta kalacaktır. Hristiyan dünyasının buraya sahip çıkması lazım. Trump Hristiyan değil mi? Hristiyan dünyası eli bağlı kalmayacaktır. Sokaklarda masumları infaz eden bir terör devleti bizim gözümüzde hiçbir zaman muteber olamaz."

'İdlib'de durum normale dönmezse harekete geçeriz'

Erdoğan, devamla Suriye'de yaşanan çatışmalı ortam hakkında açıklamalarda bulundu. "Esed rejimi İdlib'deki saldırıları artırmıştır. Rusya ile bir mutabakat imzalamıştık, bu plan adım adım ihlal edilmektedir. Suriye'deki her gelişme Türkiye için kendi sınırları içindekiler kadar önemlidir" diyen Erdoğan, Türkiye'de halen 3.6 milyon Suriyelinin bulunduğunu söyledi ve ekledi:
"Ülkemizin yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Suriye'nin durumuna seyirci kalmayacağız. Adana mutabakatının gereği olarak oradayız. Teröristleri sonuna kadar kovalarız. Bu bazen YPG, PYD, DEAŞ olur hatta bazen FETÖ olur. Nereye kaçarsa kovalayacağız. İdlib'deki durumun süratle normale dönmemesi durumunda harekete geçeriz. Bir kez daha ilan ediyorum. Bölücü terör örgütünün Suriye'nin herhangi bir yerinde fitne çukuru açmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse teröristlerin bulunduğu her yere giderek bu oyunu bozacağız. Siyasi süreç hızla ve adil şekilde hayata geçirilmeli. Askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz."

'Libya'da meydanı darbecilere bırakmayız'

Son olarak Libya'da devam eden yönetim krizine değinen Erdoğan, "Darbeci general Hafter'in yanında yer alan Arap ülkeleri utanmadan Türkiye'yi eleştiriyor. Türkiye Libya'da meşruiyet sınırları dışında hiçbir adım atmamıştır. Türkiye meydanı Libya'da da darbecilere bırakmayacaktır" ifadesini kullandı.
//////////////////////////////////////////////////
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=2992890027407909&set=a.613819671981635&type=3&theater
Fotoğraf açıklaması yok.Kısaca yüzyılın anlaşması



بقايا دولة خانها حكام العرب فأصبحت 👇🏻هكذا بـ صفقة_القرن!
لكن الشعوب لن تخون وستورث لأبنائها أن المحتل الغاشم هم اليهود ويومًا ما عندما يحكم العرب رجال لا يخونون فستنتهي ما يسمى بـ إسرائيل؛ لأنها لقيطة محتلة لا شرعية لها ولو أيدها خونة العرب.
إن الأرض لله.. والعقبة للمتقين

Arap hükümdarlar tarafından ihanet ettiği ve yüzyılın anlaşması ile böyle 👇 hale geldi!
Ama insanlar ihanet etmez ve çocuklarına geçecek ki zalimlerin yahudiler ve bir gün Araplar ihanet etmeyen adamları yönetir israil denilen sözde sona erecek; çünkü bu yasa dışı bir işgal ve eğer Arap hainler tarafından desteklenmektedir.
Toprak Allah içindir.. ve iyilerle engel

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=2992313044132274&set=a.613819671981635&type=3&theater


بقايا دولة خانها حكام العرب فأصبحت 👇🏻هكذا بـ صفقة_القرن!
لكن الشعوب لن تخون وستورث لأبنائها أن المحتل الغاشم هم اليهود ويومًا ما عندما يحكم العرب رجال لا يخونون فستنتهي ما يسمى بـ إسرائيل؛ لأنها لقيطة محتلة لا شرعية لها ولو أيدها خونة العرب.
إن الأرض لله.. والعقبة للمتقين

Arap hükümdarlar tarafından ihanet ettiği ve yüzyılın anlaşması ile böyle 👇 hale geldi!
Ama insanlar ihanet etmez ve çocuklarına geçecek ki zalimlerin yahudiler ve bir gün Araplar ihanet etmeyen adamları yönetir israil denilen sözde sona erecek; çünkü bu yasa dışı bir işgal ve eğer Arap hainler tarafından desteklenmektedir.
Toprak Allah içindir.. ve iyilerle engel
Arap hükümdarlar tarafından ihanet ett

//////////////////////////////////

#Yüzyıl _ Anlaşması ' na göre Filistin haritası
Fotoğraf açıklaması yok.

///////////////////////////////////////////

Abbas;
BM Güvenlik Konseyi Üyelerine
"Hanginiz böyle bir devleti kabul edersiniz.?"

Hiç yorum yok:

kim nerde görmüş ise öyle bilir....... Necati Çavdar

  https://www.facebook.com/photo/?fbid=10155049048712700&set=a.10153847261797700 https://www.facebook.com/photo/?fbid=10150497860737700&...